Nur Talebesi Mustafa Kılıç Ağabey Risâle-i Nur’dan Öncesini Ve Sonrasını Anlattı
Mustafa Kılıç Ağabey Şanlıurfa’da ibretlerle dolu hayat hikâyesini şöyle anlatıyor:
“O SIRADA BİR RİSÂLE-İ NUR DERSİNE GİTTİM”
Sene 1964 oldu. O sırada ben, bir Risâle-i Nur dersine gittim. Baktım âlim bir zat gelmiş, nur talebesi… Diyarbakır’dan gelmiş. Çay molasında onunla tanıştım. Molla Sıddık… Bu gece bana misafir ol dedim. Camide kaldığım odaya geldi. Dedi: “Ben Urfa’yı çok seviyorum. Üstad Urfa’yı taşıyla toprağı ile mübarektir diyor. Üstad hiçbir yerde kalmamış, geldi Urfa’da vefat etti.” Sonra: “Ben evimi Urfa’ya getireyim veyahut birkaç ay Urfa’da kalayım diye düşünüyorum” dedi. Böyle sohbet ediyoruz. Molla Sıddık’a dedim: “Ben ev meselene karışmam, ama yalnız gelirsen, ben burada yalnız kalmışım; gel burada beraber kalalım.” Neyse biz sabah kahvaltı yaptık. O, Diyarbakır’a gitti. Tam karar vermedi yani geleceğim diye. Molla Sıddık az bir müddet sonra geldi. İlkokulu bitirmiş iki oğlunu getirmiş. Onları Osmanlıca hem okumayı, hem yazmayı alıştırmış. Ben de kendi Arapça derslerime gidiyor, o ders metinlerini tekrarlıyorum. Molla Sıddık, bazen Risâlelerden açıyor: “Mustafa gel bak, Üstad ne yazmış” diyor, okuyoruz beraber.
İşte O anlar…
Nurdan Haber