SELÂHADDÎN EYYÛBÎ’Yİ LİDERLİĞE GÖTÜREN MOTİVASYON:
İTTİHAD-I İSLAM DÜŞÜNCESİ
ÖZET
Selâhaddîn Eyyubî, sahip olduğu lider kişiliği ve elde ettiği askeri başarıları ile Haçlı Seferleri tarihinde Müslümanlar tarafının en meşhur karakteridir. O elde ettiği askeri başarıları ile Müslümanları bir çatı altında birleştirerek Haçlıların ilerleyişini durdurmuştur. Sahip olduğu liderlik özellikleriyle, hem İslam hem de Hristiyan dünyası tarafından hayranlık ve saygı duyulan bir kişi olmuştur. Müslümanlar onun şahsında örnek alınacak ideal bir devlet adamı bulmuşlardır. Haçlılar da İslam’ın en saf kahramanını bulmuşlardır. Yaşadığı asırdan beri Batılı yazarlar büyük oranda ondan övgü ile bahsetti. Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’ü Haçlılardan geri almasındaki başarısı nedeniyle farklı entik kökenler atfedilmiş ve çeşitli İslam toplulukları onların mirasını sahiplenmiştir. Böylelikle ölümünden sonra bile kendisinin değeri hakkında ittihad-ı İslam’ı oluşmuştur.
Bu araştırmada öncelikle kısaca liderlik kavramı ve özelliklerinden bahsedilerek, Selâhaddîn Eyyubî’nin Batı Kültüründe geliştirilen liderlik teorilerinden birisine sığmayıp nevi şahsına münhasır / kendine özgü bir lider oluşu ortaya konacaktır. İkincil olarak motivasyon kavramı üzerinde durulacaktır. Üçüncü olarak, Selâhaddîn Eyyubî’nin motivasyon kaynağını oluşturan ittihad-ı İslâm / İslam birliği düşüncesi incelenecektir. Bu alt başlık altında Selahaddin Eyyubi’de ittihad-ı İslam düşüncesinin gelişmesine etki eden, İslam aleminin parçalanmışlığı, üzerinde etkili olan kişiler, kendi kişisel özellikleri gibi konular incelenecektir. Çalışma önceki bilgi ve bulgular doğrultusunda yapılan değerlendirmelerin yer aldığı, genel değerlendirme ve sonuç ile sonlandırılmıştır. Bu çalışma bir alan araştırması olmayıp, ikincil kaynaklar üzerinden oluşturulan betimsel bir çalışmadır.
THE MOTIVATION WHICH LEAD TO THE LEADERSHIP OF SALADÎN AYYUBID: THE IDEA OF ISLAMIC UNITY
ABSTRACT
Saladîn Ayyubid is the most famous character of the Muslim side in the history of the Crusades War, because of his leading personality and military successes. He has halted the forward of the Crusades, by unifying Muslims under one roof, due to his military achievements. Because of his leadership qualities, he has become a person who admired and respected by both the Islamic and Christian worlds. Muslims have found an ideal statesman and leader in Saladîn Ayyubid’s personality for themselves. The Crusaders have found the purest hero of Islam. Since the time he lived, Western writers have always wrote highly praised him in their writings. Because of the success of retrieving Jerusalem, which was the first Kibles of the Muslims, from Crusaders, different ideological origins have been attributed, and various Islamic communities have embraced its legacy. Thus, even after his death, the Islamic Unity has emerged about his value and importance.
In this research, first of all, the concept of leadership and its characteristics will be mentioned, and then it will be evaluated that Saladîn Ayyubid will not fit in one of the leadership theories developed in western culture and he is became as a unique leader. Secondly, the concept of motivation will be focused on. Thirdly, the idea of Islamic unity, which constitutes the source of motivation, will be examined. Under this subtitle, the factors affecting the development of the Islamic Unity thought’s of Saladîn Ayyubid will be examined and issues such as the fragmentation of the Islamic world, those who have an influence on Saladîn and lastly, his personal characteristics will be examined. This study was finalized with the general evaluation and results, including the evaluations made in accordance with the previous information and findings. This study is not a field research, but a descriptive study based on secondary sources.
1.GİRİŞ
Bugün İslam dünyası ve içinde bulunduğumuz şartlar adeta, Selâhaddîn Eyyubî’nin zamanındaki bir görünüm arz etmektedir. Kudüs İslam dünyasından alınmıştır. Müslümanların zafiyetinden ve parça parça devletler olması fırsatında faydalanan Haçlılar, bu sefer şehrin işgalini kendileri değil, hediye ettikleri Yahudiler yaptırmışlardır. Bugün Kudüs ve Filistin’de Müslümanlara yapılan zulüm ve katliamları Yahudilere yapmaktadır. Haçlılar bu durumun devam etmesini de Birleşmiş Milletler ve NATO gibi uluslararası kuruluşların müdahale etmesini önleyerek devam ettirmektedirler. İşgale ve zulme karşı dünyadan destek göremeyen Müslüman Filistinliler, nefsi müdafaa / kendini savunmaya kalkınca da Yahudi ve Hıristiyanlar tarafından terörist ilan edilmektedirler. Yahudi ve Hristiyanların kontrolünde, ‘terör’ ve ‘şiddet’ kelimesi ile İslam’ı ve Müslümanlığı yan yana koyan bir uluslararası medya yapılanması var.
7 Ocak 2015 tarihinde, Charlie Hebdo isimli derginin Paris’teki ofislerinden birine yapılan silahlı saldırı sonucunda 12 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırı dünya çapında hükümetler tarafından yüzlerce kınama aldı. 11. Ocak 2015 tarihinde Fransa’daki saldırıları protesto etmek için Paris’te düzenlenen Cumhuriyet Yürüyüşü’ ne 50’ye yakın ülkeden devlet ve hükümet başkanı katıldı. İngiltere Başbakanı David Cameron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da gösteri yürüyüşüne katılan isimler arasında yer alıyor. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Kanada ve Avusturya ise yürüyüşe bakan düzeyinde katılıyor[2]. Ülkemizden de o zamanki Başbakan Davutoğlu “Bu saldırıyı, genelde İslam dünyasına, daha özelde Avrupa’daki Müslümanlara yönelik bir karşı kampanyaya dönüştürmek isteyen çevrelere karşı da oradaki mevcudiyetimiz, en güçlü mesajı vermek olacaktır” diyen Başbakan Davutoğlu da yürüyüşe katılmak için Paris’e gitti.
Yeni Zelanda’da 15 Mart 2019 cuma günü 2 ayrı camiye yapılan silahlı saldırıda 50 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Yeni Zelanda Devlet Başkanı Reddy’i telefonla aradığını, Christchurch şehrindeki 2 camide 49 kişinin katledildiği, 48 kişinin de yaralandığı terör saldırısını tüm Müslümanlar adına lanetlediğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bir heyetle Yeni Zelanda’ya ziyaret gerçekleştirmiştir[3].
Müslümanları tahrik eden bir dergiden dolayı öldürülen 12 kişiyi protesto için, Paris’te düzenlenen Cumhuriyet Yürüyüşü’ ne 50’ye yakın ülkeden devlet ve hükümet başkanı katıldı. Bunun 4 katından fazla 50 Müslümanın temel bir hakkı olan ibadetini yaparken katledilmelerine sadece Türkiye’den katılım var. Bu iki olay günümüz Hristiyanların İslam’a karşı ittifakını ve Müslümanların dağınıklığını göstermeye yetmektedir.
Bediüzzaman Said Nursi, Asya kıtasında Osmanlı devletinin gerileme döneminden, İslam ümmetinin, ırkçılıkla hastalanmış, parça parça yapısını ve kurtulma yolunu veciz bir şekilde şöyle ifade etmiştir: “Azâmetli bahtsız bir kıt’anın, şanlı tali’siz bir devletin, değerli sâhipsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslam’dır”[4].
Bugün İslam dünyasının birleşmesi ve Filistin’de, Selâhaddin gibi bir kurtarıcının çıkması ve İslam sancağının Kudüs semalarında yeniden dalgalanması; zalim Siyonistlerin ve suç ortağı Haçlıların hâlâ kâbusudur. Kudüs ve Filistin topraklarının, istiklâli için Selâhaddin gibi kahramanlara ve liderlere muhtaç olduğu da mutlaktır. O, bu anlamda bir “sembol” ve yaşanmış örnek konumundadır. İslam âleminin çoğu halkı, Yahudi ve Hristiyanların kontrolündeki yöneticilerine rağmen bu beklentisini, milletimiz ve devletimizden beklemektedir. Milletimiz ve devletimiz de tarihin bizlere tekrar yüklemiş olduğu bu görevin gittikçe daha çok şuuruna varmakta gereklerini imkânlar ölçüsünde yerine getirmeye çalışmaktadır.
[1] Dr. Öğr. Üyesi, Iğdır Üniversitesi, İ.İ.B.F., Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, akuyaksil@hotmail.com
[2] “Dünya Liderleri Charlie Hebdo İçin Pariste,” son güncelleme 27 Mart, 2019, https://www.ensonhaber.com/dunya-liderleri-charlie-hebdo-icin-pariste-2015-01-11.html/.
[3] “Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanımı Yeni Zelanda’ya Gönderiyorum,” son güncelleme 27 Mart, 2019, https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/baskan-yardimcimi-ve-disisleri-bakanimi-yeni-zelandaya-gonderiyorum/1419564.
[4] Said Nursi, Mektubat, 3. Baskı, (Ankara: Diyanet Vakfı Yayınları, 2016), 603