Nurdanhaber – Prof. Dr. Sıtkı GÖKSU
Gülerken düşünmek-Fıkralar
Fıkralar bizi hem güldürür hem de düşündürür. Anlatılması zor bir konu fıkra aracılığı ile kolayca anlatılır. Ayrıca karşıdaki kişiyi kırmadan meramımızı, arzumuzu, maksadımızı anlatmış oluruz. Fıkralar içinde hikmet saklar. Onun için eskiler fıkralara anekdotlara “latife” ismini takmışlardır.
Lahanayı bölmek
Manava giden müşteri tezgahtara rica etmiş: – Şu lahanayı bölüp bana yarısını verir misiniz? – Bölemeyiz, demiş tezgahtar. – Neden bölemiyorsun, nasıl olsa kiloyla satılmıyor mu? – Reyon şefimiz izin vermez, bölemeyiz… – Git kendisine sor bakalım belki izin verir. Tezgahtar hafif sinirli bir halde, koridorun ucunda oturan şefin yanına yürümüş. Müşteri de peşinden… Ancak tezgahtar müşterinin arkasından geldiğini fark etmemiş. Reyon şefine sormuş: – Dangalağın biri lahanayı kes, yarısını ver diyor, ne yapayım? Tezgahtar sözünü bitirirken arkasında birisinin durduğunu hissetmiş. Bir de dönüp bakmış ki müşteri kendisini dinliyor… Hafif kızararak devam etmiş: – Lahananın diğer yarısını da bu beyefendi istiyor!…
Beş kuruşu yok
Damat adayı, kayınpeder, kayınvalide ve müstakbel eşi ile birlikte otururken, evin küçük oğlu çıkageldi. Eniştesi olacak gence: – Amca, diye seslendi. Bir on liranız var mı? Genç damat adayı, derhal cebinden bir on liralık çıkarıp, küçük çocuğa verdi. Çocuk teşekkür ettikten sonra, babasına dönüp: – Babacığım bak, dedi. Bir de bu amca için beş kuruşu yok, ben o adama kız vermem, diyordunuz…
Kim haklı
Trafik kazasına sebebiyet verdiği için yargılanan şoför, hâkime: – Hâkim bey, dedi. Benim bu kazada hiç suçum yok. Ben 10 yıllık şoförüm. Kazaya uğrayan yaya derhal atıldı: – Ama hâkim bey, ben de 45 yıllık yayayım. Herhalde ben de mesleğimi biraz bilirim?
Bana da mı lo lo lo?
Sanık kesinlikle ceza yiyecekti. Avukat ” Ben seni kurtarırım” diyerek büyük bir ücret karşılığında davayı üstlendi. Sonra sanığı karşısına aldı: – Hâkim ne derse desin, ne sorarsa sorsun, “lo lo lo” dan başka söz söylemeyeceksin. Duruşma saati geldi, hâkim sanığa sordu: – Adın ne? – Lo lo lo. – Söylesene be adam! – Lo lo lo. – Kaç yaşındasın? – Lo lo lo. – Yahu burası mahkeme. Cevap ver! – Lo lo lo. Bu esnada sanığın avukatı yerinden kalktı. – Görüyorsunuz sayın hâkim, müvekkilim zararsız bir delidir. Ceza sorumluluğu yoktur. Hâkim savunmayı haklı bularak sanığın ceza sorumluluğu olmadığı yolunda karar verdi. Duruşmanın ertesi günü avukat, sanıktan ücretini istedi. Hapisten kurtulan adam yine mahkemedeki tavrını takındı. – Lo lo lo. – Dostum, mahkeme sona erdi, kendine gel. Şakayı da bırak. – Lo lo lo. Avukatın tepesi attı: – Senden paramı istiyorum be adam! Bana da mı lo lo lo?
Gözüne gözlük lâzım
Adamın biri paldır küldür yazıhaneden içeri girmiş: – Aman doktor bey, gözünüzü seveyim yardım edin bana, midemde şiddetli bir sancı, yanma var, geceleri gözüme uyku girmiyor. Ne yapmamı tavsiye edersiniz? – Öncelikle sigarayı ve alkollü içecekleri bırakın. Fazla yağlı yemeyin. Kızartmalardan uzak durun ve en önemlisi kendinize hemen bir gözlük alın. Adam şaşkınlık içinde: – Her şey iyi de doktor bey, anlayamadığım bir şey var, mide ağrısıyla gözlüğün alâkası ne? – Alâkası olmaz olur mu beyefendi? Ben avukatım, doktorun muayenehanesi üst kattadır.
Kuş Adam-Maksadını iyi anlatabilmek
Adam sirk müdürünün odasına girerek iş istedi. – Ben çok güzel kuş taklidi yapabilirim. İstersiniz beni bir deneyin. Sirk müdürü oralı olmadı. – O da bir şey mi sanki dedi. Herkes kuş taklidi yapabilir. Adam ne kadar uğraştıysa bir türlü razı edemedi. En sonunda da sinirlendi, dayanamadı pencereyi açtı ve uçup gitti.
Bu fıkrada olması mümkün olmayan bir durum hikaye edilmiş. Ancak burada bizim alacağımız ders maksadımızı iyi anlatabilmenin son derece önemli olduğudur. Adam kuşun hangi özelliğini taklit edebildiğini müdüre açık anlatabilmelidir. Eğer konu kuş sesi taklidi yapmaksa evet bunu herkes yapabilir. Ama konu kuş gibi uçmaksa bunu çok az kişi yapar veya kimse yapamaz. Bu süper bir özelliktir.