452– وعن أَنسٍ رضي اللَّه عنه . قالَ : قالَ رسُولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، لأَبِيِّ بنِ كَعْبٍ . رضي اللَّه عنه : « إِنَّ اللَّه ، عَزَّ وجَلَّ ، أَمْرَني أَنْ أَقْرَأَ علَيْكَ : لَمْ يَكُن الَّذِينَ كَفَرُوا » قَالَ : وَسَمَّاني ؟ قال : « نَعَمْ » فَبَكى أُبَيٌّ . متفقٌ عليه . وفي رواية: فَجَعَلَ أُبَيٌّ يَبْكي.
- Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Übey İbni Kâ’b radıyallahu anh’e hitaben şöyle buyurmuştur:
– “Allah Teâlâ, lem yekünillezine keferû suresini sana okumamı bana emretti.”
Übey İbni Kâ’b:
– Allah benim ismimi andı mı? dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem;
– “Evet,” buyurdu.
Übey İbni Kâ’b duygulanarak ağladı.
Buhârî, Menâkıbu’l-ensâr16, Tefsîru sûre (98), 1,3; Müslim, Müsâfirîn 246
Müslim’in bir başka rivâyetinde (Müsâfirîn 245) “Übey ağlamaya başladı” ifadesi yer almaktadır.
Açıklamalar
Hz. Peygamber ashâbına Kur’ân-ı Kerîm’i dört kişiden öğrenmelerini tavsiye etmişti. Bu dört sahâbîden biri de Übey İbni Kâ’b hazretleridir (bk. Buhârî, Menâkıbu’l-ensâr 16). Kâ’b, Resûlullah’tan sonraki dönemde kırâat ilminin imamı olarak hizmet vermiştir.
Allah Teâlâ’nın, Beyyine sûresi’ni Übey İbni Kâ’b’a okumasını Hz. Peygamber’den istemesi, kuşkusuz Übey için fevkalâde büyük bir şereftir. Onun, “Allah Teâlâ, benim adımı açıkça andı mı?” diye Hz. Peygamber’e sorması, Peygamber Efendimiz’in verdiği haberden şüphelendiği için değil, Allah katında ismen anılma şerefine mazhar olduğunu bir iyice duymak istemesindendi. Hani insan, kendisine ulaştırılan bir müjdeli haber karşısında, o haberi getirenden asla şüphe etmemesine rağmen, bir taraftan “sahi mi?” diye sorar ve bir taraftan da sevincinden yerinde duramaz hoplar ya, işte onun gibi bir sorudur Hz. Übey’in sorusu. Nitekim aldığı müsbet cevap karşısında sevincinden ağlamaya başladı. Ya da bu büyük şerefe lâyık olamama ve bu şerefi koruyamama endişesine kapıldı. Nasıl yorumlanırsa yorumlansın, olayın, bir kul için gerçekten çok büyük bir bahtiyarlık olduğu ortadadır. Zaten Übey İbni Ka’b hazretlerinden başka herhangi bir sahâbi de, böylesi bir ilâhî iltifata mazhar olmamıştır. Bu sebeple Hz. Ömer, Übey İbni Kâ’b’a pek hürmet eder ve kendisine “seyyidü’l-müslimîn = müslümanların efendisi” diye hitabederdi.
Allah Teâlâ Peygamber Efendimiz’e Beyyine sûresi’ni Hz. Übey’e okumayı emretmekle, onun Kur’an okumaya olan arzusunu ödüllendirmiş, ashâb-ı kirâmı da ondan Kur’an öğrenmeye teşvik etmiş olmaktadır. Beyyine sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’de doksan sekizinci sûre olup sekiz âyettir. “ Tevhid, risâlet, ihlâs, namaz, zekât, kıyamet, ehl-i cehennem ve ehl-i cennet” gibi dinin temel konularını ihtivâ etmektedir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
- Übey İbni Kâ’b, Hz. Peygamber’in kendisine Kur’an okuyup dinlettiği yegâne sahâbîdir.
- Sevinçten dolayı ağlamak câizdir.
- Allah Teâlâ tarafından ismen anılmış olmak büyük şeref ve büyük bir sorumluluktur.
- Kur’ân-ı Kerîm’i ehlinden okuyup öğrenmek gerekir.
- Kur’an kıraatına önem veren hâfızlara Kur’an okuyup dinletmek sünnettir.
Kaynak: Riyâzü’s Sâlihin