Bediüzzaman Said Nursi Rh.’ın Mutlak Vekil ve Varisi Olarak Risale-i Nur’da Haber Verdiği Hüsnü BAYRAMOĞLU Ağabey İhlas ve Uhuvvet dersi düzenledi.
30 Eylül Pazar saat: 10:00 ‘da Balıkyolu Cd 453.Sk, No:1 Esenyurt / İstanbul Adresinde her ay Risale-i Nur dairesinde Risale-i Nur talebeleri ile ihlas uhuvvet derslerini düzenli bir şekilde takip eden Bediüzzaman Said Nursi rh.’ın Mutlak Vekil ve Varisi Hüsnü Bayramoğlu ağabey Risale-i Nur’un esasat-ı nuriyesini ders veren önemli mektupları Risale-i Nur’dan okuyup okutarak Nur talebelerine hitap etti. İhlas ve Uhuvvet dersini Bediüzzaman rh’ın gösterdiği ve öğrettiği gibi okuttu ve bu tarz dışındaki derslerin Risale-i Nur tarzı olmadığını bir kez daha fiilen ve amel ve işareten ilan etmiş olması dikkatlerden kaçmadı.
İhlas ve Uhuvvet Risalesi Okumaları takriben 3 saat kadar aralıksız sürdü. Dersin sonunda Hüsnü Bayramoğlu Ağabey Risale-i Nurun düsturlarına dikkat çekerek sadakat ve sebat derslerini Bediüzzaman rh’ın ve talebelerinin lahika mektuplarını okutarak devam ettirdi.
Özellikle Envar Yayınlarından Emirdağ Lahikası-I sayfa 17-18 i okuturken
“Fakat millet ve vatanın tam menfaatine ve hiçbir zarar dokundurmadan yüzbin adama kuvvetli iman-ı tahkikî dersi vermekle, saadet ve hayat-ı ebediyelerine tam hizmette tesirlidir.” Emirdağ Lahikası-I, 18
Bediüzzaman rh’ın Mutlak Vekil ve Varisi Hüsnü Bayramoğlu ağabey:
“millet ve vatanın tam menfaatine ve hiçbir zarar dokundurmadan” cümlesini tekrar tekrar okutarak 3 kere nazara verdi.
Buna ek olarak Adnan Menderesin Ezanı Aslına çevirmesi Risale-i Nur’a serbestiyet vermesi gibi hizmetlerini Üstad Bediüzzaman rh’ın ifadeleri islam kahramanıdır diye belirterek şu şekilde bir beyanı ilan etti:
“Biz nurcular Tayyib beyin yanındayız. Bu siyaset değildir, hakkın yanında olmaktır. İsterse bana kızsınlar ben bunu her yerde ilan edeceğim onun yanında olduğumu söyleyeceğim, hakiki nur talebeleri atom bombası atılsa da yine de devletinin yanında dururlar dedi ve hatta müsbet hareket mektubunu okudu ve hatta Reisicumhur İslam kahramanıdır.”
Dersin devamında Envar Yayınlarından Emirdağ Lahikası-I, 20 nci sayfadan
“Benim susmamla, onlar susmaz ve susturulmazlar.” Emirdağ Lahikası-I, 20
..cümlesine kadar devam ederken çok önemli hakikatleri Risale-i Nur’dan nazara verdirildi.
Dersin devamında kaydedilen hakikatlerden Emirdağ Lahikası-1,120 nci sayfadan
“Risale-i Nur hakikatları bir kal’a olduğu gibi; âlem-i İslâmın ve Asya kıt’asının hal-i hazırdaki itiraz ve ittihamını izale ve eskideki muhabbet ve uhuvvetini iade etmeye vesile olan bir mu’cize-i Kur’aniyedir.” Emirdağ Lahikası-I, 102
şekliyle devam ederken…yine Emirdağ Lahikası-I, 78 den:
“Size kat’iyyen ve çok emarelerle ve kat’î kanaatımla beyan ediyorum ki; gelecek yakın bir zamanda, bu vatan, bu millet ve bu memleketteki hükûmet, âlem-i İslâm’a ve dünyaya karşı gayet şiddetle Risale-i Nur gibi eserlere muhtaç olacak; mevcudiyetini, haysiyetini, şerefini, mefahir-i tarihiyesini onun ibrazıyla gösterecektir.” Said Nursî
Emirdağ Lahikası-I, 78 i nazara verdi ve Risale-i Nur düsturlarına esasatlarına tabi olunmadan devam eden sözde nur tarzlarının fetöye kapı açtığını ve zaafa sebebiyet verdiğini belirtti. Bu konuda Risale-i Nur’a gönül veren insanları ikaz etti ve Hayatınızın gayesi Kuran’a ve İslam için Risale-i Nur eserleri ile Üstad Bediüzzaman’ın gösterdiği tarzda bir hizmeti sadakat ve sebat ile devam etmenin önemi üzerinde durdu.
Daha sonra Mutlak vekil ve varis Hüsnü Bayramoğlu ağabey
Kastamonu Lahikası Envar yayınlarından sayfa 76-77 ye dikkat çekerek şu satırları Risale-i Nur’dan okuttu.
“Risale-i Nur talebelerinin hasları olan sahib ve vârisleri ve haslarının hasları olan erkân ve esasları olan kardeşlerime bugünlerde vuku’ bulan bir hâdise münasebetiyle beyan ediyorum ki: Risale-i Nur, hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor.” Kastamonu Lahikası, 76
“Hem madem ben sizlere kanaat ettim ve ediyorum, başkalara bakmıyorum, meşgul olmuyorum. Siz dahi Risale-i Nur’a kanaat etmeniz lâzımdır, belki bu zamanda elzemdir.” Kastamonu Lahikası, 77
Özellikle Hüsnü Bayramoğlu ağabey Bediüzzaman rh’ın “Siz dahi Risale-i Nur’a kanaat etmeniz lâzımdır, belki bu zamanda elzemdir” cümlesini okuduğunda şöyle ekledi: “Ben demiyorum Bediüzzaman rh. Risale-i Nur’da diyor böyle olmalı” diyerek nazarları bu hakikate tekrar tekrar çekti. Sonra derse devam ederek
“(Kastamonu’daki kardeşlerimize hitaben yazılan bir hakikattır. Belki size de faidesi olur diye gönderdim.)
Risale-i Nur kendi sadık ve sebatkâr şakirdlerine kazandırdığı çok büyük kâr ve kazanç ve pek çok kıymetdar neticeye mukabil fiat olarak, o şakirdlerden tam ve hâlis bir sadakat ve daimî ve sarsılmaz bir sebat ister.” Kastamonu Lahikası, 122
Bu cümle bittiğinde Bediüzzaman rh’ın “o şakirdlerden tam ve hâlis bir sadakat ve daimî ve sarsılmaz bir sebat ister.” cümlesine dikkat çekerek “bu ne demektir?” diyerek tekrar tekrar dikkat çekerek “işte böyle nur talebesi olunmalı” diye ilan ederek Risale-i Nur sevenlere düsturları hatırlattı ve şu şekilde ekledi: “Risale-i nuru müdafaa etmeye her nur talebesi vazifelidir.”
Kastamonu Lahikası 122 den okutmaya devam ederek:
“Yoksa Risale-i Nur’a karşı rakibane başka bir çığır açmak ile hem o zarar eder, hem bu müstakim ve metin cadde-i Kur’aniyeye bilmeyerek zarar verir; zındıkaya bir nevi yardım olur.” Kastamonu Lahikası, 122
Ve buna ek olarak birden Barla Lahikası Envar Yayınları 62 den
“Duanızın cümlemiz muhtacı ve duanızda bulunmak hepimizin borcudur. Sabri Efendi kardeşimiz ne güzel takdir etmiş, mâşâallah, mâşâallah.
Kimin haddidir ki, bu Nurlarda yanlışlık bulsun.
Evet, bazı ibareler belki edebiyat denilen şeye tam muvafık düşmüyormuş. Bunda da isabet var. Çünki edebiyat satılmıyor, Kur’an’dan nurlar gösteriliyor.
Bu fakir kardeşiniz bu Sözler’i okuduğum zaman, üstadımı temsil eder bir hâl alıyorum. Tabiratınızla, şivenizle okumak bana o kadar zevkli, lezzetli geliyor ki, tarif edemem. Onun için bir harfe dokunmayı azîm bir günah işliyor telakki ediyorum.”
..ve bunun devamında yine Barla Lahikası-I Envar yayınlarından 21 nci sayfadan
“Bana mensub her şeye malları gibi tesahub ediyorlar. Bir Söz yazılsa, kendileri yazmış ve te’lif etmiş gibi zevk alıyorlar, Allah’a şükrediyorlar. Âdeta cesedleri muhtelif, ruhları bir hükmünde hakikî manevî vereselerdir.
İkinci Hâssa: Bütün makasıd-ı hayatiye içinde en büyük, en mühim maksadları, o nurlu Sözler vasıtasıyla Kur’an’a hizmet biliyorlar. Dünya hayatının netice-i hakikiyesinin ve dünyaya gelmekteki vazife-i fıtriyelerinin en mühimmi, hakaik-i imaniyeye hizmet olduğunu telakkileridir.” Barla – 21
… bölümünü okutmak sureti ile Bediüzzaman rh’ın Mutlak vekil ve varisi Hüsnü Bayramoğlu ağabey ellerini semaya kaldırarak oradaki Risale-i Nur’a gönül vermiş talebelere şu şekilde dua etti:
“Allah burada bu dersi dinleyen kardeşlerimize Risale-i Nur’da geçtiği gibi tarzı harekette amel eden ve kitapta geçen ağabeyler talebeler gibi Nur Talebeliği ihsan eylesin” diyerek dualarda bulundu ve cemaat hep bir ağızdan “Âmin!” diyerek cevap verdi.
Ve Kuran-ı Kerim tilaveti ile ders bitirildi ve öğle namazı cemaatle kılındı. Hüsnü Bayramoğlu ağabey bütün derse katılan nur talebeleri ile tek tek musafahada bulundu dualaştı.
Sizler için derlediğimiz ders notlarını istifadenize sunduk.
Bu derslerden hissedar olmayı ve nasiplenmeyi ve idrak etmeyi ve sadakat sebat ve ihlas ile Risale-i Nur düsturlarını çiğnemeden ve yeni yeni Risale-i Nur tarzı dışı yollara sapmadan hizmet-i nuriyede daim olmayı Rabb-i Rahim cümlemize ihsan ve ikram eylesin.
Hüvel Baki
Kaynak: Araştırmacı Yazarlar