Almanya’da patronunun “Sizin için bir mescit yaptıralım, ibadetinizi temiz yerde, huzurla yapın” sözünden etkilenen Derviş Özçoban, emekli olup Türkiye’ye döndükten sonra hayırseverlerin de desteğiyle Konya’da 8 cami yaptırdı
Almanya‘da bir fabrikada uygun olmayan ortamda ibadet ederken Alman patronunun “Sizin için bir mescit yaptıralım, namazınızı temiz bir yerde kılın” sözünden etkilenen Derviş Özçoban, emekli olup Türkiye’ye döndükten sonra memleketi Konya’da 8 cami yaptırdı.
Derviş Özçoban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1973 yılında işçi olarak Almanya’ya gittiğini ve demir-çelik imal eden fabrikada çalıştığını söyledi.
Fabrikanın Alman yöneticisi ile yaşadığı diyaloğu anlatan Özçoban, şöyle konuştu:
”Beraber çalıştığımız bir arkadaşla namaz kılıyorduk. Temiz yer değildi. Fabrika yöneticisi de teftişte bulunurken ‘Bu Türk burada ne yapıyor?’ diye sordu. Ona ‘İbadet yapıyor.’ cevabı verildi. Müdür de ‘İbadet temiz yerde olur.’ diyerek, ‘Buraya bir mescit yapın.’ diye talimat verdi. Bir gün sonra baktık ki orada suntalarla çevrili, halısı, minberi, kürsüsü ile tertemiz bir mescit yapılmış. Ben de o zaman ‘Bir Hristiyan, bir Müslüman’ın ibadetini düşünüp hizmet ediyorsa ve mescit yaptırıyorsa Allah bize imkan vermişken biz neden mescit ya da cami yaptırmıyoruz?’ dedim. Almanya’dan döndüm. Allah nasip etti, gelir gelmez bir cami yaptırdım.”
Bugüne kadar Konya’da farklı mahallelerde 8 cami yaptırdığını anlatan Özçoban, hayırseverlerin de kendisine destek olduğunu ifade etti.
“Allah’a verdiğim bir söz var”
Özçoban, kent merkezinin dışındaki uzak mahallede “Zeytin Dalı” adını verdiği caminin yapımına başladığını dile getirdi.
Her yıl bir caminin temelini attıklarını ifade eden Özçoban, sözlerini şöyle tamamladı:
“İmkan oldukça koşuyoruz. Yapımı tamamlanan bazı camilerin de sonradan ortaya çıkan ihtiyaçları için bize başvuranlar oluyor. Ona da yetişmeye çalışıyoruz. Allah’a verdiğim bir söz var. Onun gereğini yerine getirmeye çalışacağım. Projeye başlarım, vatandaşlardan yardım geldiğinde kabul ederim. Halkın malıdır. Çıkıp da tek tek dolaşıp yardım toplamam. Gelen olursa kabul ederim, geri kalanını kendim yükleniyorum çünkü İslam’da camiye gelen yardımlar geri çevrilmez. Camiler, ümmetin malıdır.”