Bizler bir vefa eseri olarak geçmişlerimize rahmet okuruz. Ayrıca her vesile ile onlara Kur’an’ın özeti olan Fatiha’yı ruhlarına okuruz.
Soru şu bir Fatiha binler ruha nasıl gider? Bunun cevabını bulmalıyız.
Sual “Fâtiha ve Yâsin ve Kur’ân hatmi gibi okunan virdler, dualar, kudsî şeyler, bazen hadsiz ölmüş ve sağ insanlara bağışlanıyor. Halbuki böyle cüzi bir tek hediye tek anda hadsiz zatlara yetişmek ve her birisine aynı hediye düşmek, aklın tavrı haricindedir.”
Elcevap:
Fâtır-ı Hakîm olan Alllah nasıl ki hava maddesini kelimelerin şimşek gibi yayılmalarına ve çoğalmalarına bir tarla ve bir vasıta yapmış.
Ve radyo vasıtasıyla bir minarede okunan ezan-ı Muhammedî (a.s.m.) her yerlerde ve bütün insanlara aynı anda yetiştirmek mümkündür.
Öyle de, okunan bir Fatiha dahi, meselâ bütün iman ehlinin ruhlarına aynı anda yetiştirilir. Yetiştirmek için hadsiz kudret ve nihayetsiz hikmetiyle manevi alemde, manevi havada çok manevi elektrikleri, manevi radyoları sermiş, serpmiş, fıtrî telsiz telefonlarda çalıştırıyor.
Hem nasıl ki bir lâmba yansa, mukabilindeki binler aynaya, her birine tam bir lâmba girer.
Aynen öyle de, bir Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, her birine tam bir Yâsin-i Şerif düşer.
Ölülere Kur’an Okumak
Sual: Bir kısım insanlar ölülere okunan Kur’an hatminin ölülerin ruhuna ulaşmayacağını söylüyorlar. Buna dair hadis-i şerifler var mıdır, ehl-i sünnetin görüşü nedir?
Cevap: Ehl-i sünnetin görüşü ölülere Kur’an okumakta bir sakınca olmadığı, aksine ölünün bundan faydalandığı yönündedir. Dört mezhebin ve İslam âlimlerinin fetvası bu yöndedir. Asırlardır da bu şekilde uygulanmaktadır.
Çünkü Peygamberimiz (sav) ölülere Kur’an okumayı tavsiye etmiş, sahabeler de bunu uygulamış ve gelecek kuşaklara aktarmışlardır. Günümüzde birilerinin çıkıp hadislere ve asırlardır fetva verilip uygulanan çok sağlam bir meseleye karşı çıkmasının kıymeti yoktur.
Bu konudaki bazı hadisler şöyledir:
“Resulullah (sav), “Kuranın kalbi Yâsîn’dir. Bir kimse onu Allah’ı ve ahiret gününü murat ederek okursa Allah onu affeder. Onu ölülerinize okuyunuz.” (Tirmizi)
“Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini Cuma günü ziyaret ederek orada Yasin Sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar.” (İbni Mace)
“Bir kimse mezarlığa girer de onbir kez “İhlâs” sûresini okur ve sevabını onlara (ölülere) hediye ederse Cenab-ı Allah, orada gömülü bulunanlar sayısınca kendisine hasenat yazar” (Nesei)
“Ölen kimse kabrinin içinde boğulmak üzere olup da imdat isteyen kimse gibidir. Babasından yahut kardeşinden veya dostundan kendisine ulaşacak duayı beklemektedir. Nihayet dua kendisine ulaştığında bu duanın sevabı ona dünya ve dünyada bulunan her şeyden daha kıymetli olur. Muhakkak ki, hayatta olanların ölüler için hediyeleri dua ve istiğfardır.” (Mişkatü’l-Mesabih)
“Sahabe âlimlerinden Abdullah bin Ömer, ölülerin ruhuna Bakara Sûresinden okunamasını tavsiye ederdi.” (Beyhaki)
“Cuma günleri anne babasının ya da onlardan birinin kabirlerini ziyaret ederek başlarında Yasin okuyan kimseye Allah, okuduğu her harfe mukabil mağfiret ihsan eder” buyrulmuştur.” (Gazalî, Deylemî’den naklen)
İmam-ı Gazalî Hazretleri şöyle buyurur:
“Mezarlıkta ölülere Kur’ân-ı Kerîm okumakta bir mahzur yoktur.” (Ölüm Kabir Kıyamet)
“Muhammed b. Ahmed-i Mervezî anlatıyor: İmam Ahmed b. Hanbel’den işittim, diyordu ki: “Mezarlığa girdiğiniz zaman Fâtiha’yı, Felâk ve Nas sûrelerini ve ihlâs sûresini okuyunuz, sevabını da mezarlıkta yatanlara bağışlayınız; çünkü okuduklarınızın sevabı onlara ulaşmaktadır.” (Ölüm Kabir Kıyamet)
(http://www.risaleonline.com/soru-cevap/olulere-kuran-okumak)