Nurdanhaber – ÖZEL
TÜRKİYE UMUMİ İSTİŞARE METNİ
Erzurum / 14 Temmuz 2018
Aziz, Sıddık Kardeşlerimiz,
Evvelen, gelecek Kurban Bayramınızı tebrik eder, bu bayramın umumi sürur ve inşiraha vesile olmasını rahmet-i İlahiye’den niyaz ederiz.
Saniyen, milletlerin mukadderatında bazı gün ve geceler, an ve saatler vardır ki, fevkalade önemlidir. Çünki o gün ve saatler, milletlerin varlık ve devamına ya da yıkılış ve bitişine bir mühür ve imzadır. İşte 24 Haziran Başkanlık seçimi; memleketimiz vatan, devlet ve hükümetimizin maddi- manevi sıhhat ve selamet, istikrar ve sükunu, saadet ve bekası adına bir rahmet ve inayeti netice vermiştir. Cenab-ı Hak 24 Haziran’da kalp ve vicdanları cumhurun ittifakında birleştirmiş, memleketimizi iç ve dış şer odaklarının fitnesinden korumuştur. Bütün mazlumlar, İslam dünyasında yüz binlerce Müslüman, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın muzafferiyetine dua etmiştir. Her akl-ı selimin müşahedesiyle sabittir ki, İslam aleminin ümidi, ışığı Türkiye’dir. Cenab-ı Hak Cumhurbaşkanımızı ve hükümetimizi bu ümide layık kılsın, her türlü hayırlı işlerinde muvaffak eylesin, amin.
Salisen, meşveret toplantımızın “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” arefesine tevafuk etmesi cihetiyle kardeşlerimize tekrar hatırlatmak istiyoruz : FETÖ gibi ihanet ve hıyanet çetelerine karşı müteyakkız olunması için bu dehşetli günün efkar-ı ammede unutulmaması ve canlı tutulmasında zaruret vardır. Zaten hükümetimizin de bu hususta fevkalade müteyakkız ve hassas olması takdire şayandır.
Rabian, meşveretimizde tezekkür ettiğimiz meseleleri bera-yı malumat maddeler halinde kardeşlerimize takdim ediyoruz:
1) Ehl-i Hizmet Heyetinin istişare metni okundu, neşriyat hizmetleri hakkında malumat alındı. Kardeşlerimizin icra ettikleri hizmet ve faaliyetlerini tebrik edip muvaffakiyetlerini Rabb-ı Kerim’den niyaz ediyoruz. Ehl-i hizmet istişare metnini ekte kardeşlerimizin istifadelerine takdim ediyoruz.
2) Devletimizin bekası, vatan ve milletin selameti için 24 Haziran seçimlerinde de üzerimize düşen vazife ifa edilmiş, Allah’ın avn ve inayetiyle memleketimizin üzerindeki zulümatlı bulutlar dağılmış, artık asli vazifemize bütün himmetimizi teksif etmemizin zamanı gelmiştir.
Üstadımız Şualar’da: “Evet, biz bir cemaatiz. Hedefimiz ve programımız evvela kendimizi, sonra milletimizi i’dam-ı ebediden ve daimi, berzahi haps-i münferitten kurtarmak ve vatandaşlarımızı anarşilikten ve serserilikten muhafaza etmek ve iki hayatımızı imhaya vesile olan zındıkaya karşı Risale-i Nur’un çelik gibi hakikatlarıyla kendimizi muhafazadır.” buyurmaktadır. Yeni bir şevk, taze bir zevk ve devama ciddi bir gayret içinde, vazifemizin mesuliyetini bilerek cemaatimizin bütün birimleri ve fertleri ile beraber hizmete koşturmalıyız. Bu mevzuda cemaatimize ufuk açması için aşağıdaki tedbirler tavsiye edilmiştir.
a) Ehl-i Hizmet, Akademisyen, İlahiyat ve Din Görevlileri, Öğretmen, Esnaf ve Sanatkarlar, Sağlıkçılar vb. mesleki gruplardaki kardeşlerimizin hizmet şevk ve gayretini ziyadeleştirecek tedbir ve takipleri organize etmeleri ve bunun için kadim, tecrübeli ağabeylerin de belde, bölge ve ülke çapında yapılacak istişare ve toplantılara müzaheret ve iştiraklerinin temini ile bu hususlardaki tecrübelerinden istifade etmeleri gerektiği hatırlatıldı. Bu grupların sohbet, meşveret ve hususi beraberliklerinde rehavete girmeden azami ihlas, uhuvvet ve muhabbet içerisinde azami şevk, azami gayret, azami ciddiyetle her ferdin hizmete fiilen kuvvet vermesi hususu üzerinde hassasiyet ve önemle durup tahşidat yapmaları fevkalade elzem görülmüştür.
b) Cemaatimizde tebliğ ve temsil ruhu ve dava aşkının tesis edilmesinde hususi gayret gösterilmesi elzem görülmüştür. Risale-i Nur’u temsil noktasında kendimizi tahkim etmeye mecbur olduğumuz unutulmamalıdır.
c) Nefsini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez hakikatına mebni cemaatimizin her ferdinin hamiyet-i diniye ve aşk-ı İslamiyet adına yanması, hizmeti dert edinmesi için iman hakikatlarını sürekli ve ihtiyacını hissederek, müdakkikane okuması, hayatına tatbik etmesi lazım ve elzemdir. Her beldenin cemaatimizin Nurlarla ciddi meşguliyetini arttıracak tedbirler alması, günlük okumaların planlanması ve takibi, derslere devamının temin edilmesi gibi tedbirler alması nazara verildi.
d) ”Meyve’nin hususan ahirleri beraber mütalaa edilse ve hatıra gelen Risale-i Nur’un meseleleri müzakere olsa inşallah talebe-i ulumun şerefini kazandırır.” hakikatınca, münasip zaman ve zeminlerde mütalaa ve müzakereli derslere daha ziyade kuvvet verme ve mütalaa grupları oluşturarak Risale-i Nur’un tahkik mesleğinde daha ziyade derinleşme zarureti ehemmiyetle beyan edilmiştir.
e) Hulusi ve Sabri Ağabeylerin hizmette birinciliği kazanmasına medar olan hassalardan birisi de Üstadımızın ifadesiyle; “Ben kendi nefsimde tecrübe ettiğim ve eczahane-i Kur’aniyeden aldığım ilaçları, onlar da kendi yaralarını hissedip o ilaçları merhem suretinde tecrübe ediyorlar. Aynı hissiyatımla mütehassıs oluyorlar. Ve ehl-i imanın imanlarını muhafaza etmek gayreti, en yüksek derecede taşımaları ve ehl-i imanın kalbine gelen şübehat ve evhamdan hasıl olan yaraları tedavi etmek iştiyakı, yüksek bir derece-i şefkatte hissetmeleridir.” Bu hassanın bütün Nur Talebeleri için de bir hedef, bir gaye-i hayal olması gerektiği daima nazarda olmalıdır.
f) Üstadımızın laakal her on beş günde bir okunmasını emrettiği ihlas risalesinin ve yine çok defa okunmasını tavsiye ettiği meyvenin dördüncü meselesinin, zaman ve zemine göre değişmeyen hizmet esaslarını ihtiva eden Hizmet Rehberi’nin müdakkikane ve tekrarla okunmasının fayda ve zaruretini kardeşlerimize ehemmiyetine binaen tekraren hatırlatıyoruz.
g) Üstadımızın; “Ey kardeşlerimiz! Dikkat ediniz vazifeniz kudsiyedir, hizmetiniz ulvidir, her bir saatiniz bir gün ibadet hükmüne geçebilecek bir kıymettedir. Biliniz ki elinizden kaçmasın!” ihtarıyla, hizmetin kudsiyetini alemimizde sürekli canlı tutmamızın hizmette aşk ve şevkimizin devamının mühim bir amili olduğunu asla unutmamalıyız. Bu kudsiyet hakikatının cemaatimizin de sohbet ve meşveretlerinde daima nazara verilmesi lazım ve elzemdir.
h) Cemaatimizin her ferdinin fiilen hizmete iştirakinin temini için mesailerin tanzimi ve herkesin istidad ve kabiliyetine münasib istihdam sahalarının açılması hususunda azami gayret gösterilmesi elzemdir.
3) Umum ehl-i imana taalluk eden;
-Karma olmayan eğitim kurumlarının teşkili,
-Yurtlar, okullar, gençlik merkezlerinde hizmet yolunun açılması için bürokratik engellerin kaldırılması,
-TRT ve müsbet kanallarda belgesel ve çizgi filmlerde tevhidi lisanın kullanılması,
-Ders kitaplarının mana-yı harfi nazarıyla hazırlanması,
-Ders müfredatlarının milli ve manevi değerlere göre düzenlenmesi
ve benzeri konularda müsbet STK’ların üyesi olduğu “Milli İrade Platformu” gibi kuruluşlarla birlikte raporlar hazırlayıp hem beldelerimizde hem de ülke genelinde ilgili devlet erkanına daha müessir bir şekilde ulaştırılmasına gayret edilmesi tavsiye edildi.
4) Kastamonu Lahikasında Muazzez Üstadımızın buyurduğu gibi “Risale-i Nur’un hakiki şakirdleri, neşriyat-ı diniyelerinde ve ittiba-ı sünnetdeki ibadetlerinde ve içtinab-ı kebairdeki takvalarında, Kur’an hesabına vazifedar sayılırlar.” Bu sırra mebni sünnet-i seniyye dairesinde takvadarane istikamet içerisinde ahlak-ı İslamiyeyi hayatımızda temsil etmek, Risale-i Nur’un meşreb ve mesleğinin temel umdelerinden biridir. Nur Talebelerinin düğün, nişan ve benzeri faaliyetlerin icrasında şeairi ihya ve bid’alara karşı edeb-i İslamiye içerisinde özellikle haremlik- selamlık gibi temel hususlara dikkat ederek, ehl-i imana numune-i imtisal ve rehber olmaları lazım ve zaruridir. Bu noktanın hususan hemşirelerimizin mabeyninde önemle tezekkürü ve hassasiyetle takibi ehemmiyetle tavsiye edilmiştir.
5) “İmar Barışı”nın 31 Ekim 2018 tarihine kadar devam edeceği hatırlatıldı. Vakıf müesseselerinden eksikleri olanlar varsa, bu tarihe kadar tamamlamaları tavsiye edildi.
Cenab-ı Hak, hepimizi bu kudsi hizmet-i imaniyede azami şevk, azami gayret, azami ihlas ve ciddiyet ile son nefesimize kadar rızası dairesinde istihdam eylesin, amin.
Kaynak: Nurdanhaber.com |