Nurdanhaber – Ömer Sevinçgül
- Eğitimde Rehberimiz: Efendimiz (1)
- Eğitimde Rehberimiz: Efendimiz (2)
- Eğitimde Rehberimiz: Efendimiz (3)
- Eğitimde Rehberimiz: Efendimiz (4)
Her konu aynı oranda ilgi uyandırmaz.
Bir maneviyat mimarı olan Efendimiz en hayati konuları anlatır.
Her devirde herkesi ilgilendiren şu soruların cevabını verir:
Nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz, kim bizi bu dünyaya gönderdi, niçin yaratıldık?
Konuları arasında iman ilk sırayı alır.
Hemen ardından takva ve salih ameller gelir.
Salih ameller arasında namazın apayrı bir yeri vardır, çünkü namaz imandan sonra en büyük hakikattir.
Konularının önemli bir özelliği de uygulanabilir oluşudur.
Müminlerin sürekli karşılaştıkları meselelere öncelik tanır, çözüm yollarını gösterir.
Her ferde gereken temel bilgileri tam bir netlikle ve ayrıntılı biçimde açıklar.
Nazari konuları ise edebî sanatlarla dile getirir, tevilini, yorumunu ehline bırakır.
Hakikat kandili Efendimiz ihtisasa önem verir.
Sahabilerin özel yeteneklerini tespit etmiş, geliştirip uygulamaları için imkânlar vermiştir.
Meşveretlerde sahabilerinin fikrini sorması da ihtisasa önem verişinin bir başka göstergesidir.
Öğrencisini dinlemeyen, tanımayan, onun yeteneklerini bilmeyen öğretmen, görünmez hedeflere kurşun atan avcıya benzer.
Böyle bir eğitimin faydasından söz edilebilir mi?
Peygamber Efendimiz, talebelerini dinlemekte gayet sabırlı ve anlayışlıdır.
İnsanlar ona en mahrem meselelerini bile sormaktan çekinmemiş, yanından müşküllerini halletmiş olmanın huzuruyla ayrılmışlardır.
‘Muhataba göre eğitim’ meselesinde öğrencilerin anlayış dereceleri de göz önüne alınmalıdır.
Efendimiz, bir hadisinde “İnsanlara akıllarının alacağı derecede söz söyleme emri aldık” buyurur.
Muhataplarını tanımakta benzersiz bir mürebbidir. Sahabilerinin kabiliyetlerini keşfetmiş, seviyelerini belirlemiş, ihtiyaçlarını görmüş, dersini ona göre vermiştir.
Verdiği ilim ışık, hava, su ve ekmek gibi olup herkese yararlıdır.
Muhatabın sindiremeyeceği bilgileri anlatmaz.
İlminin derecesini gösterme gayreti yoktur.
Peygamberimiz ‘ferdî eğitime’ de çok önem verirdi.
‘Bir kişidir, uğraşmaya değmez’ diye düşünmezdi.
Hazreti Enes radıyallahu anh anlatıyor…
Resulullah bana dedi ki:
“Yavrum, kalbinde kimseye karşı kötülük düşüncesi olmadan gününü ve geceni geçirmeye çalış. Bu, benim sünnetimdendir. Benim sünnetimi yaşatan beni sevmiş demektir. Beni seven ise cennette benimle beraber olacaktır.”