İsrail, işgal altındaki doğu Kudüs ile Batı Şeria arasında yer alan Han el-Ahmer bölgesindeki Filistinlileri buradan sürerek yerine Yahudi yerleşim yeri inşa etmeyi planlıyor. Planın hayata geçirilmesi durumunda işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Filistin topraklarının geri kalanıyla fiziksel bağı büyük ölçüde koparılmış olacak.
İsrail yönetimi, hem işgal altındaki Doğu Kudüs ile Filistin’in diğer bölgeleri arasındaki fiziki bağlantıyı koparmak hem de Tel Aviv’den Eriha’ya kadar uzanan yasa dışı Yahudi yerleşim yerleri blokunu birleştirmek amacıyla Kudüs’ün doğusundaki Bedevi Filistinlilerin yaşadığı Han el-Ahmer bölgesini yıkmaya hazırlanıyor.
İsrail, uzun yıllardır adım adım yürüttüğü Batı Şeria’yı işgal planıyla zorla yerlerinden ettiği Filistinlilerin topraklarına yasa dışı Yahudi yerleşim yerleri inşa ediyor.
Tel Aviv yönetimi, 1967’de yaşanan Altı Gün Savaşının ardından işgal ettiği Batı Şeria’da, kanunlara aykırı Yahudi yerleşim yerleri inşa etmeye başladı.
Bugün itibarıyla Batı Şeria’da 250’ye yakın illegal Yahudi yerleşim yeri bulunuyor ve buralarda 400 bine yakın Yahudi yerleşimci ikamet ediyor.
İsrail’in Yahudi yerleşim yeri inşa etmek için son hedefi ise Han el-Ahmer bölgesi.
Doğu Kudüs ile Batı Şeria arasında kritik bir öneme sahip bölgede yer alan Han el-Ahmer’de, İsrail’in 1953’te Necef Çölü (Negev) bölgesinden zorla göç ettirdiği Bedevi Filistinli aileler yaşıyor.
Nüfusu 190 olan Han el-Ahmer, İsrail’in Doğu Kudüs’ten Ölü Deniz’e kadar uzanan yaklaşık 12 bin dönümlük araziden “Filistinlilerin çıkarılmasını öngören” E1 projesi kapsamındaki topraklarda yer alıyor.
İsrail yönetimi, 1999’da aldığı kararla Han el-Ahmer bölgesine Yahudi yerleşim yeri kurulmasını onaylamasına rağmen uluslararası tepkiler nedeniyle bu planı uzun bir süredir rafta tutuyordu.
İsrail’in bu planı hayata geçerse Tel Aviv ile Eriha kentleri arasında yer alan Batı Şeria’daki Ma’ale Adumim, Mishor Adumim and Kfar Adumim Yahudi yerleşim yerleri birleştirilecek ve Doğu Kudüs’ün diğer Filistin topraklarıyla fiziki bağı büyük ölçüde koparılmış olacak.
FİLİSTİNLİLER DİRENMEKTE KARARLI
İsrail Adalet Mahkemesi geçen mayısta, Han el-Ahmer bölgesinde Filistinli Bedevilerin yaşadığı derme çatma evler ile başka bölgelerden gelenlerle birlikte 170 öğrencinin eğitim gördüğü bir okulun yıkılmasına karar verdi.
Bu kararın ardından İsrail ordusu geçen günlerde Han El-Ahmer’i askeri bölge ilan ederek yakın bir zamanda yıkımın gerçekleşeceği sinyalini verdi.
YIKIMA DİRENEN FİLİSTİNLİLERE ZULÜM
Bu gelişme üzerine BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Liz Throssell, BM Cenevre Ofisi’nde geçen salı düzenlenen basın toplantısında, Bedevi topluluğunun bulunduğu Han el-Ahmer’in İsrail makamları tarafından yıkılmaya hazırlandığı yönündeki haberlerden derin endişe duyduklarını getirdi.
Avrupa Birliği’nden (AB), dün yapılan yazılı açıklamayla İsrail’e işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Han el-Ahmer’de bedevilere ait ev ve ağılları yıkma kararından vazgeçmesi çağrısı geldi.
Tepkilere rağmen İsrail yönetimi dün iş makinaları ve polis eşliğinde Han el-Ahmer’e gelerek bölgedeki evleri yıkma girişiminde bulundu. İsrail polisi, hem yıkıma karşı duran köy halkı hem de köy halkına destek amacıyla bölgeye gelen Filistinlilerin direnişiyle karşılaştı.
Direnişi kırmak isteyen İsrail polisinin sert müdahalesi sonucu 4 Filistinli yaralandı, 31 Filistinli de darp edildi.
Filistinlilerin gösterdiği direniş sayesinde yıkım ertelenmiş olsa da İsrail güçlerinin birkaç gün içerisinde bölgeyi boşaltarak Filistinlilere ait evleri yıkması bekleniyor.
Yıkımı önlemek isteyen bölge halkı ve onlara destek vermek amacıyla Han el-Ahmer’de bulunan Filistinliler ise gece gündüz nöbet tutuyor.
Direnişe destek vermek amacıyla Han el-Ahmer’e gelen Filistin’de Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Yerleriyle Mücadele Konseyi Sözcüsü Abdullah Ebu Rahme, İsrail yönetiminin bölgede yaşayan Filistinlileri göçe zorlama ve evleri yıkmakta kararlı olduğunu dile getirdi.
Ebu Rahme, İsrail’in yıkım planı ve bölge sakinlerini yerlerinden etme girişimini engelleme mücadelesine destek olmak için herkesi Han el-Ahmer’de başlattıkları nöbete destek vermeye çağırdı.
Han el-Ahmer sakinlerine destek vermek amacıyla bölgeye gelen Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Yerleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Velid Assaf ise İsrail’in Batı Şeria’da 46 yerleşim yerini yıkma ve bölge halkını yerlerinden etme tehdidine dikkati çekerek, söz konusu yıkım çalışmaları sonucu Kudüs’ü Batı Şeria’dan ve Batı Şeria’nın güney kesimini de orta kesiminden ayırmanın amaçlandığını söyledi.
Han el-Ahmer sakinlerini korumak için nöbet tutmaya devam edeceklerini belirten Assaf, “İsrail, yıkımla bölge sakinlerini uzaklaştırmaya çalışmanın yanı sıra ciddi suçlar işliyor ve ABD’nin tarafgirliğini fırsat bilerek hesap vermekten kaçınıyor.” dedi.
KADIN VE ÇOCUKLAR KORKUYLA BEKLİYOR
İsrail yıkımdan vazgeçmez ise Han el-Ahmer halkını zor günler bekliyor. Zira hayvancılıkla geçimini sağlayan bu kişilerin ne gidebilecekleri bir evi ne de yeni bir ev inşa edecek arazileri bulunuyor. Yıkım tehdidi nedeniyle köy halkı endişeli bekleyişlerini sürdürüyor.
İsrail’in evlerini yıkarak kendilerini yerlerinden etmesinden ciddi endişe duyduklarını dile getiren Han el-Ahmer sakinlerinden Faysal ed-Dahuk, “Kadın ve çocuklar korkuyor ancak bizler beklemeye devam edeceğiz. Aktivistlerin dayanışma amacıyla nöbet tutmaları bize topraklarımızı savunma konusunda güç veriyor. Bizler yalnız değiliz, Filistin Devletinin başkenti Kudüs kapılarındaki varlığımızı sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
Direnişin başarıya ulaşıp ulaşmaması uluslararası kamuoyunun İsrail’e göstereceği tepkiye bağlı ancak Filistinliler Han el-Ahmer’deki nöbeti sürdürmekte ve İsrail polisine direnmekte kararlı gözüküyor.
RAMALLAH / AA