Tunuslu düşünür el-Merzuki, “Tehdit ve saldırı geçip gittikten sonra alınan Türk lirası dolar veya başka bir para birimine çevrilebilir yada Türkiye‘den mal alışverişi yapılabilir.” dedi.
Tunuslu düşünür Ebu Yarub el-Merzuki, “Türkiye‘ye karşı yürütülen kültürel ve ekonomik savaşta Müslüman halkların ve samimi dostların fedakarlık yapmaları gerekir.” dedi.
Kendisine ait internet sitesinde yayınladığı makalede Merzuki, Türkiye ile müttefik olan Katar başta olmak üzere Arap dünyasının, seferberliğe ihtiyaç duymadan, Türkiye’ye geri ödemesiz yardımda bulunmasını istedi.
İslam dünyasındaki, kurum, kuruluş, şirket, dernek, kişi ve alimlere seslenerek, dolarla Türk lirası satın almaları çağrısında bulunan Merzuki, yurt dışından Türk lirasının satın alınması Türkiye ekonomisine vurulmak istenen darbenin boşa çıkarılması anlamına geleceğine dikkati çekti.
Dolar karşılığı Türk lirası satın alma işlemi yapanlar için büyük bir külfet olmadığını belirten Merzuki, “Tehdit ve saldırı geçip gittikten sonra alınan Türk lirası dolar veya başka bir para birimine çevrilebilir yada Türkiye’den mal alışverişi yapılabilir.” dedi.
“Allah korusun düşmanların Türkiye’ye karşı başarılı olmaları, hilafetin düşmesi felaketinden daha büyük bir problem olacağını” belirten Merzuki, “İşte bu istek İran, İsrail ve Arap rejimlerinin bir hayalidir.” ifadelerini kullandı.
HER MÜSLÜMAN BİR HAFTASINI TÜRKİYE’DE GEÇİRSİN
Yurt dışında tatil yapmaya gücü yeten her Müslümanın bir haftasını Türkiye’de geçirmesi tavsiyesinde bulunan Merzuki, “Böylece Türk turizmine karşı bazı Arap ülkelerinde başlatılan kampanyaların etkisinin azaltılmasına katkıda bulunabilir.” dedi.
Bir yıl içinde Türkiye’ye karşı oynanan komploların boşa çıkacağından emin olduğunu belirten Merzuki, “Seçimlerin ardından lira yeniden gücünü toparlayacak. Zorunlu seçim sürecinin ve ekonomik sıkıntının sonunda Türkiye zaferle çıkacaktır.” ifadesini kullandı.
Merzuki, geçen yüzyılın ilk çeyreğinde hilafetin kaldırılmasıyla yaşanan zorluklara oranla bu gün yaşananların daha güç olduğundan şüphe etmediğini vurguladı.
Yaşanan tüm güçlüklere ve şartların ağırlığına rağmen Türkiye için endişelenmediğini dile getiren Merzuki makalesinde şunları belirtti:
“Türkiye hakkında endişeli olmayışımın sebeplerine şöyle açıklık getireyim. Yaklaşık yüz yıl boyunca göğsünde askeri darbeleri taşımaya alışmış bir millet var. 2016’da en büyük askeri darbe girişimini başarısızlığa uğratmış olması benim için ilk önemli nedendir. İkinci neden de oldukça önemlidir. Türkiye’nin bölgedeki düşmanlarına ve onların yurt dışındaki destekçilerine karşı savaşma gücü var. Düşmanların bu konuda aciz kaldıklarını görmek mümkün.”
“Tüm yollar denendikten sonra Türkiye’ye karşı kullanılacak iki yol kalıyor.” diyen Merzuki, “Türkiye kültür ve ekonomiyle ağır savaşa çekilmeye çalışılıyor. Bir yandan da terörle savaşıyor. Bu aslında vekalet savaşları anlamına geliyor. İki tarafı keskin kılıç gibi. Bunların ilki İsrail ve ABD’nin yurt içindeki Türk ve Kürt komünistlere destek ve görev vermesi, ikincisi Arap ve İran’ın bir maşa olarak kullandığı, aslında kör olan cihatçılar ve etnik ayrımcılardır.”
Bunların içinde en tehlikeli olanın ekonomi ve kültürel savaş olduğunu dile getiren Merzuki, Türkiye’nin kendi özüne, hırsına ve ümmetin tarihindeki rolüne dönmesinden korkanların elindeki en tehlikeli iki silah olarak ortaya çıktığını belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti son gelişmelerin ardından Türk lirasındaki yükselişin geçici ve anormal olduğunu açıklamıştı. Ülkedeki finans piyasalarıyla ilgilenen tüm kurumlar bu yükselişe karşı gerekli önlemleri almak durumunda kalmıştı.
Ebu Yarub el-Merzuki, Tunus’ta saygın düşünce adamlarından biri olarak, İslam medeniyeti ve ilkelerine ilişkin çalışmaları ve geleneksel düşünceye karşı duruşunu ortaya koyan çalışmalarıyla tanınıyor.
AA