Nurdanhaber – Haber Merkezi
Uzmanlardan elde edilen bilgilere göre Kanser hücresi normal hücrenin 8 katı bir hacme sahiptir. Bu daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduğu anlamına gelir. Sürekli açlık çeken bir dev oburdur. Asla doymaz ve vucuttaki tüm yağların karbonhidratların ve poreteinlerin şekere çevrilmesiyle beslenebilir. Ayrıca oksijenden uzak durur. Bu ise mantarlar gibi mayalanarak geliştiği ve çoğaldığı anlamına gelmektedir. Vücut hücreleri bu sebeple kanserli hücre varken normal beslenemez.
Bu durumda yapılması gereken en önce şekerli ve karbonhidratlı gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durmak. Zira bu tip gıdalar vücuda girdiği anda kanserli hücrelerin beslenmesine yarıyor. Netice olarak normal hücreer zayıf ve dayanıksız, kanser hücresi ise bir azman gibi güçlü ve saldırgan hale geliyor. Çünkü şeker yedikçe şeker isteyen çocuklar gibi karbonhidrata karşı doymak bilmeyen bir iştihası vardır kanser hücresinin.
Kanser oluşumunda da şekerin payının çok büyük olduğu araştırmalarda ortaya çıkmış durumda. Beslenme tarzımız da tamamen doğallıktan uzaklaşmasıyla kanser oluşumu için tam uygun bir ortam oluşturmakta. Öyle ise ne yapmalıyız?
Uzmanlar, özellikle kanserle alakalı ve beslenme & kanser ilişkisi üzerinde çalışan uzmanlar günlük beslenme şeklimizin nasıl olması gerektiğini şöyle sıralıyorlar:
Aşağıdaki tedbirlerle kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir;
- Un ve şekerden kaçınarak insülin direncini yenin.
- Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren ‘light’ hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin.
- Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş gıdaları yemeyin. Taş devri diyeti uygulayın.
- Bol taze sebze ve meyve yiyin.
- Yeterli omega-3 alın; ayçiçeği, mısır, soya, pamuk ve margarin gibi yağları diyetinizden çıkartın. Bunların yerine zeytinyağı ve doğal hayvani yağları (tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağı)
- Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden (faydalı mikroplar) zengin gıdalarla beslenin.
- Özgür dolaşan hayvanların etini ve yumurtasını yiyin.
- Pastörize sütlerden mümkün olduğunca kaçının. Kutu sütü tüketmeyin.Mümkünse manda sütü kullanın. Süt yerine süt ürünlerini (yoğurt, peynir) tercih edin.
- Günde iki diş sarımsak ve/veya 1 baş kuru soğan tüketin.
- Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin.
- Yeşil ve siyah çay tüketin (şekersiz!!!! ).
- Stresten uzak durun.
- İyi uyuyun.
- Çevresel toksinlerden ve sigaradan uzak durun.
- D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir şekilde güneşlenin ya da D vitamini takviyesi alın.
- Yeteri derecede egzersiz yapın!!!!
- Alkol kullanmayın.
- İşlenmiş soya ürünü yemeyin.
- Yemekleri geleneksel yöntemler (buğulama, buharda pişirme) ile pişirin. Turbo fırınlar da kullanılabilir.
- Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayıplarına yol açar; ayrıca kanserojen olabilirler !!!!
- Daha çok toprak (güveç), cam ya da kalaylı bakır kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir.
- Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayın.
Prof. Dr. Ahmet AYDIN
İÜ Cerrahpaşa Tıp Fak.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD
Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı