ÖZEL HABER
Perudaki ziyaret mektubumuza yeni bir parantez açmak istiyoruz.
Şehir merkezinde bulunan bir mescide akşam namazında avdet ettik. Buraya 40 civarında bir çoğu risale i nur vasıtasıyla yeni müslüman olan perulu yerli gençlerin davetiyle 1 saati aşkın bir dersimiz oldu. Bu derste meyve risalesinden 4. Ve 5.meseleler okundu. Ders okunurken acaba bu okunan meseleleri ne derece anlıyorlar diye bir gence hüsnü abimiz okunan meseleyi sordu. Henüz İslamiyetle yeni tanışan bu genç sorulan bütün sorulara tam isabetle cevap verip dar daireden geniş daireye kadar olan vazifeleri zikretti en önemli daire kalp dairesi olduğunu en mühim işin orada olduğunu söyleyip kısa bir zamanda risale i nuru okuyup müdakkik bir talebe olunabileceğini isbat etti. Hatta Türkçe bilmedikleri halde Türkçe derslerimizi diz üstünde dakikalarca oturup dinleyen bu gençler risale i nurun orijinalinin ruhlarına ve kalplerine büyük bir rahatlık verdiklerini söylediler. Risale-i Nurun verdiği zevk ve şevk ve iman ve izan bu dersler okunurken simalarından belli oluyordu. Ayrıca bu derste ve sair yerlerdeki derslerde üstadımızın Kastamonu lahikasındaki şu cümlelerini hakkalyakin gördük: Risalet-ün Nur ise, Kur’an’ın bir manevî mu’cizesi olarak imanın esasatını kurtarıyor ve mevcud imandan istifade cihetine değil, belki çok deliller ve parlak bürhanlar ile imanın isbatına ve tahkikine ve muhafazasına ve şübehattan kurtarmasına hizmet ettiğinden; herkese bu zamanda ekmek gibi, ilâç gibi lüzumu var olduğunu dikkatle bakanlar hükmediyorlar.
Hem Risalet-ün Nur, sair ülemanın eserleri gibi, yalnız aklın ayağı ve nazarıyla ders vermez ve evliya misillü yalnız kalbin keşf ü zevkiyle hareket etmiyor; belki akıl ve kalbin ittihad ve imtizacı ve ruh vesair letaifin teavünü ayağıyla hareket ederek evc-i a’lâya uçar; taarruz eden felsefenin değil ayağı, belki gözü yetişmediği yerlere çıkar; hakaik-i imaniyeyi kör gözüne de gösterir. ~RN-Kastamonu Lâhikası/11
dersimizin ardından Hüsnü abimiz her zaman ve her yerde tüm müslümanlara ve nur talebelerine yaptığı lüzumlu ihtarlarını burada da yeniledi. Fetönün hareketlerinin istikametli hizmet olmadığını şahsi menfaat ve çıkar davasında yapıldığını böyle bir hizmet tarzının asla İslamiyette yeri olmadığını anlatıp Türkiye Reisi Cumhuru Tayyip beyin bunlarla mücadelesini tebrik ettiğini ve tüm dünyadaki muhtaç mazlum müslümanlara kucak açan mevcud hükümetin ve reisi cumhurumuzun aleyhinde bulunmanın islamiyet vatan ve devlet aleyhinde bulunmak olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bu hatırlatmalarından çok memnun olan bu gençlere Hüsnü abimiz bu hakikatları bilmelerinin İslamiyet için ve onların bidalara düşmemeleri için ve onların emsalindeki gençlerin müslüman olmaları için çok mühim hakikatlar olduğunu ifade etti. bir sonraki ziyaretimizde bu müsbet manada Perulu Müslüman gençlerin bu mescidi tamamen doldurmaları için söz aldı.
Bu isteği yerine getirmeleri için dua isteyip, bu uzak diyarlarda Cenabı haktan bayrağı altında daima mazlumların yaşadığı vatanımıza ve İslamiyetin bayraktarlığını 1000 seneden beridir yapan Türkiyemize eza ve cafalar içerisinde bu nurlu eserleri bize ulaştıran üstadımıza her namazdan sonra dualar ediyorlar. Risale-i Nur’un dersleriyle devletimize olan iştiyaklarını ve hasretlerini 15 katlı binanın 15. Katında bulunan Nur medreselerinin balkonuna devletimizin bayrağını zaten önceden asarak gösteren bu genç Peru’lu Müslümanlar Risale-i Nur’ları bir anlarını boşa geçirmeden okuyorlar ve biz nur talebelerinden dualar istiyorlar
Mahmut işgören
Taha tütüncü
Kaynak: Nurdan Haber