Nurdan Haber

Mesneviden Hikmetler

Mesneviden Hikmetler
20 Kasım 2017 - 10:55

 

Mevlana’nın Mesnevisi asırlar ötesinden bize seslenmekte bizimle konuşmaktadır. Kur’an’ın ve Peygamberimizin bize verdikleri dersleri kıssa ve hikayeler şeklinde anlatmaktadır.

Mesnevi, hakikatler kitabı, irfan kitabıdır. Hz. Mevlana, Mesnevi’nin 1. Cildinin önsözünde: “Mesnevi, hakikate ulaşmak ve Allah’ın sırlarına agah olmak isteyenler için bir yoldur. Mesnevi, temizlenmiş kişiler için gönüllere şifadır. Hüzünleri giderir. Kur’an’ı açıkça anlamaya yardım eder. Huyları güzelleştirir.” diye buyurmaktadır.

Hazreti Azrail’in bir adama bakması; o adamın da Hz. Süleyman’a gitmesi hikayesi

Saf bir kişi, bir kuşluk vakti, koşa koşa Hz. Süleyman’ın adalet sarayına sığındı. Yüzü gamdan, korkudan sararmış, iki dudağı mosmor kesilmişti. Hz. Süleyman, ona;
“Efendi! Sana ne oldu?” diye sordu.
Adam; “Azrail, bana öyle öfkeli, öyle kin güder bir gözle baktı ki…” dedi.
Hazreti Süleyman; “Peki.” dedi. “Sen, şimdi benden ne istiyorsun? Onu söyle!” Adam; “Ey canları koruyan büyük varlık! Rüzgâra emret de…

Beni buradan Hindistan’a götürsün; belki kulunuz, oraya gidince canını kurtarmış olur.”

Hazreti Süleyman rüzgâra emretti. Rüzgâr da o adamı aldı, hemen deniz üstünden uçurarak Hindistan’ın iç taraflarında bir yere götürdü.
Ertesi gün divan kurulmuştu. Herkes, Süleyman’ın huzuruna gelmişti. Hazreti Süleyman Azrail’e dedi ki:

“Senin korkundan bana gelip sığınan o Müslümana, onu canından, malından, evinden, barkından ayırmak, avare etmek için mi öyle öfkeli baktın?”
Azrâil dedi ki: “Ben ona öfkeli bakmadım. Ben onu, yol üstünde gördüm de, şaşırdım kaldım, bu sebeple ona, şaşkın şaşkın baktım.  

Çünkü, Cenabı-ı Hakk bana ‘Onun canını, bugün Hindistan’da al.’ diye buyurmuştu.

Şaşırdım da, kendi kendime dedim ki: ‘Bu adamın yüzlerce kanadı bile olsa, onun bugün Hindistan’a varabilmesi çok uzak, çok zor’.”

Ey yoksulluktan, ilahi takdirden korkan ve ihtiraslarına kapılan kişi; sen, bütün dünya işlerini buna kıyas et, gözünü aç da hakikati gör.

Kimden kaçıyoruz? Kendimizden mi? Ne de olmayacak şey! Kimden neyi kapıyoruz? Neyi kaçırıyoruz? Allah’tan mı? Ne de büyük günah…

(Mevlana, Konularına göre açıklamalı Mesnevi Tercümesi, Cilt 1-2, Tercüme eden ve açıklayan Şefik CAN, Ötüken Neşriyat, 12. Basım, İstanbul-2011)

Sonuç olarak “Ahiret gibi dünya saadeti dahi ibadette ve Allah’a asker olmaktadır.”

Kainata ve içindekilere iman nazarı ile bakılırsa her şey saadet ve huzur kaynağı olur. Küfür nazarı ile bakılırsa her şey karanlık ve azap kaynağıdır.

Denebilir ki, iman dünyada mümine küçük bir cennet hayatı, küfür ise kafire küçük bir cehennem hayatı yaşatıyor. İman her şeyi dost yaparken, küfür her şeyi düşman yapıyor.

İman nurlu ve ışıklı bir gözlük olduğu için, bu gözlük ile kainata bakıldığında her şeyin içyüzünü ve hakikatini gösteriyor. Küfür ise karanlıklı ve sıkıntılı bir gözlük olup her şeyi çirkin ve kötü gösteriyor. İşte bu cümlenin esas noktası  bu manaya işaret ediyor.

Allah’a asker olmak; ona iman ile bağlanıp ibadet ile onu razı etmek anlamındadır. Yani bir mümin Allah’a iman edip onun emir ve yasaklarını yerine getirir ise, hem Allah’a asker olmuş olur, hem de dünya hayatında mesut ve bahtiyar olur. Hem de ahiret saadetini de hak kazanır.

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )