Nurdan Haber

Takva Kâlemize Taarruz

Takva Kâlemize Taarruz
16 Kasım 2017 - 12:20

 

Şeriat-ı Ahmediye (asm) ve sünnet-i Peygamberîyi (asm) tahrib etmek isteyen sinsi bir komitenin, şimdilerde muhtelif taktikler ile, Kur’an’ın elmas kılıncı olan Risale-i Nur’a ve Nur talebelerine taarruza geçtikleri görülüyor.
Öyle anlaşılıyor ki, Nur dairesi içine sızmış olan ifsat komitesi dediğimiz bu komite ve arkasındaki güçler ve komiteler, en son oyunlarını Nur dairesindeki takva kalesine saldırmak suretiyle oynamak istiyorlar..!
Üstadımızın ifadesi ile “Maddiyyun felsefesinin ve medeniyetinin, cazibedar sefahet ve uyutucu lezzetli zehirleriyle ifsad etmek ile mabeynlerinde tesanüdü kırmak ve üstadlarını ihanetlerle çürütmek ve mesleklerini fennin, felsefenin bazı düsturlarıyla nazarlarından sukut ettirmek…” isteyen bu komite, insanların en zayıf damarını işlettirmekte ve bu zamanda iki dehşetli halden Birincisi olan, “Akibeti görmeyen ve bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzetlere tercih eden hissiyat-ı insaniye” yi tahrik etmekte olduklarından; o menfi hisleri ıslah eden Risale-i Nur’un tesirini kırmak maksadıyla; Avrupai adetleri Nur dairesine sokmaya çalışacakları, kızlı erkekli dersler, seminerler perdesi altında ve muhtelif suretlerde şer’i ölçüleri kırarak- o adetleri Nur dairesinde icraya başlamak istedikleri anlaşılmaktadır.
Hanımlar rehberinde böyle dehşetli komitelerden apaçık bahsedilmekte ve tehlike gösterilmektedir.
“Bu sene inzivada iken ve hayat-ı içtimaiyeden çekildiğim halde bazı Nurcu kardeşlerimin ve hemşirelerimin hatırları için dünyaya baktım. Benimle görüşen ekserî dostlardan, kendi ailevî hayatlarından şekvalar işittim. “Eyvah!” dedim. İnsanın hususan müslümanın tahassüngâhı ve bir nevi cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. Bu da mı bozulmağa başlamış dedim. Sebebini aradım. Bildim ki: Nasıl, İslâmiyetin hayat-ı içtimaiyesine ve dolayısıyla din-i İslâma zarar vermek için gençleri yoldan çıkarmak ve gençlik hevesatıyla sefahete sevketmek için bir iki komite çalışıyormuş. Aynen öyle de; bîçare nisa taifesinin gafil kısmını dahi yanlış yollara sevk etmek için bir iki komitenin tesirli bir surette perde altında çalıştığını hissettim. Ve bildim ki: Bu millet-i İslâma bir dehşetli darbe, o cihetten geliyor. Ben de siz hemşirelerime ve gençleriniz olan manevî evlâdlarıma kat’iyyen beyan ediyorum ki: Kadınların saadet-i uhreviyesi gibi, saadet-i dünyeviyeleri de ve fıtratlarındaki ulvî seciyeleri de bozulmaktan kurtulmanın çare-i yegânesi, daire-i İslâmiyedeki terbiye-i diniyeden başka yoktur!.. Rusya’da o bîçare taifenin ne hale girdiğini işitiyorsunuz.” (Hanımlar Rehberi s.12)

Üstadımız bu komitelerin desiselerine karşı:
“Şimdi sizin gibi mübarek ve masum hemşirelerime ve evlâdlarım hükmünde küçüklerinize, başta Tesettür Risalesi ve Gençlik Rehberi ve Küçük Sözler, benim bedelime sizlere ders versin.” (Hanımlar Rehberi s.16) diye tavsiyelerde bulunuyorlar.
Kur’an tefsiri olan Risale-i Nur sarih bir surette çarşafı nazara verdiği halde, uyduruk bir tesettür ile hayat dairesinde tezahür eden ‘Türkçe Olimpiyatları’ ile iyice ayyuka çıkan, hangi fırından çıktığı bilinmeyen ve hürriyet-i nisvan komitelerinden kuvvet alan hadiselere ve şeriatın ruhunu rencide eden bu komitelere mukabil, ahlak-ı âliye sahibi sadık Nur talebeleri ciddiyet ve sıdk ile mücahedelerine takva kalesini muhafazaya tam bir sebat ve metanet ile devam edeceklerdir. Ediyorlar.
Üstadımız bu konuda ne diyor görelim :
“Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış, yuvalarına dönmeli
اِذَا تَاَنَّثَ الرِّجَالُ السُّفَهَاءُ بِالْهَوَسَاتِ ❊
اِذًا تَرَجَّلَ النِّسَاءُ النَّاشِزَات
Mimsiz medeniyet, taife-i nisayı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metaı yapmış. Şer’-i İslâm onları Rahmeten davet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada, rahatları evlerde, hayat-ı ailede. Temizlik zînetleri. Haşmetleri, hüsn-ü hulk; lütf-u cemali, ismet; hüsn-ü kemali, şefkat; eğlencesi, evlâdı. Bunca esbab-ı ifsad, demir-sebat kararı Lâzımdır tâ dayansın. Bir meclis-i ihvanda güzel karı girdikçe riya ile rekabet, hased ile hodgâmlık debretir damarları! Yatmış olan hevesat, birdenbire uyanır. Taife-i nisada serbestî inkişafı, sebeb olmuş beşerde ahlâk-ı seyyienin birdenbire inkişafı. Şu medenî beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şu suretler denilen küçük cenazelerin, mütebessim meyyitlerin rolleri pek azîmdir; hem müdhiştir tesiri. (*): Nasıl meyyite bir karıya nefsanî nazarla bakmak nefsin dehşetle alçaklığını gösterir. Öyle de, rahmete muhtaç bir bîçare meyyitenin güzel tasvirine müştehiyane bir nazarla bakmak, ruhun hissiyat-ı ulviyesini söndürür. Memnu’ heykel, suretler: Ya zulm-ü mütehaccir, ya mütecessid riya, ya müncemid hevestir. Ya tılsımdır: Celbeder o habis ervahları.“(Sözler s.727)
Takvaya dair ehemmiyetli mektubdan bir prağraf:
“Aziz, sıddık kardeşlerim! Bugünlerde Kur’an-ı Hakîm’in nazarında imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i sâlih esaslarını düşündüm. Takva, menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek; ve amel-i sâlih, emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktır. Her zaman def’-i şer, celb-i nef’a racih olmakla beraber; bu tahribat ve sefahet ve cazibedar hevesat zamanında bu takva olan def’-i mefasid ve terk-i kebair üss-ül esas olup, büyük bir rüchaniyet kesbetmiş. Risale-i Nur şakirdlerinin bu zamanda en mühim vazifeleri, tahribata ve günahlara karşı takvayı esas tutup davranmak gerektir.” (Kastamonu Lahikası s.148)
Nur talebeleri daima Risale-i Nur’un şu temel prensibini esas almışlar ve Süfyan komitesinin manevi taarruzuna karşı, manevi mücahede ile mukabele etmişlerdir. Şöyleki:
“Risale-i Nur gerçi umuma teşmil suretiyle değil; fakat her halde hakikat-ı İslâmiyenin içinde cereyan edip gelen esas-ı velayet ve esas-ı takva ve esas-ı azimet ve esasat-ı Sünnet-i Seniye gibi ince fakat ehemmiyetli esasları muhafaza etmek, bir vazife-i asliyesidir. Sevk-i zaruretle, hâdisatın fetvalarıyla onlar terkedilmez.” (Kastamonu Lahikası s. 78)
Elhasıl: Süfyan komitesinin dahildeki ve hariçdeki avaneleri, hiç bir desise ve tuzak ile Nur talebelerini manevi mücahedesinden alıkoyamaz ve nazarlarını başka noktaya çeviremez, takva kalasını sarsamaz. Daha müteyakkız ve daha faal olarak hizmetlerine devam edip vazifelerini ifa ederler İnşaaIlah.

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )