Türkiye, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi.
Fransa’nın başkenti Paris’te devam eden Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü‘nün (UNESCO) 39. Genel Konferansı’nda Yürütme Kurulu üyeleri belirlendi.
Türkiye, bugün yapılan seçimde 2017-2021 yılları arasında Yürütme Kurulu’nda yer almaya hak kazandı. Türkiye’ye, UNESCO’ya üye 134 ülke oy verdi.
Yürütme Kurulu, 58 üye ülkeden oluşuyor. 4 yıllığına seçilen ve yılda iki kez toplanan kurulda UNESCO’ya ilişkin karar alma süreçlerine dair görüşmeler yapılıyor.
Türkiye, 195 üye ülkeden karar alıcı mekanizmada yer alan 58’i arasına girdi. Böylece Türkiye, küresel eğitim, bilim ve kültür politikalarını daha yakından izleyebilme ve doğrudan katkıda bulunabilme imkanına sahip oldu.
“Türkiye’nin dünyada yalnız olmadığının en güzel göstergesidir”
Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer ve Türkiye’nin Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, Türkiye’nin UNESCO Yürütme Kurulu üyeliğine seçilmesine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Cengizer, “Bu Türkiye’nin dünyada yalnız olmadığının en güzel göstergesidir. Zira 134 oy aldık. Bu çok büyük bir rakam. Ayrıca Türkiye’nin dünyaya verdiği mesajın dikkatle izlendiğinin kabul edildiği ve bizden beklentilerin arttığı bir döneme giriyoruz.” dedi.
Türkiye’nin UNESCO’da daha güç durumda olanların kuvvetli sesi olacağını vurgulayan Cengizer, dünyada kültür kavgaların en üst seviyeye ulaştığı bir ortamda UNESCO’nun daha da önem kazandığını söyledi.
“Türkiye’nin gerçek imajının gösterilmesi açısından önemli”
Büyükelçi Musa da, Türkiye’nin Yürütme Kurulu’na seçilmesinin önemli bir gelişmenin olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerinin son dönemde belli bir inişli çıkışlı bir dönemden geçtiğini ve basında Türkiye aleyhine çok yoğun olumsuz ve ayrıştırıcı bir kampanya yürütüldüğünü hatırlattı.
Bütün bunlara rağmen Türkiye’nin halen iş birliğine ve dostluğuna küresel ölçekte ihtiyaç duyulduğunu ve arandığını gösteren bir gelişmenin olduğunu belirten Musa, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Umarım bütün bu olumsuz yargıyla hareket eden çevreler bundan bir sonuç çıkaracaktır. Çünkü her şeyden önce bu gelişme sonrasında Türkiye’nin ortaya koyacağı yapıcı katkılarla kendisine izafe edilen yakıştırmaların yersiz ve haksız olduğunu gösterme ve kanıtlama imkanı da bu şekilde bulacaktır. Bu her şeyden önce Türkiye’nin imajının pekiştirilmesi, gerçek imajın tanıtılması ve gösterilmesi açısından önemli bir imkan ve gelişmedir. Türkiye bunun bilinciyle, bunun sorumluluğuyla hareket edecektir. Bugün gerçekten çok mutluyuz.”