Nurdanhaber-Haber Merkezi
Her 69 yılda bir güneşin tutulmaya benzer şekilde 3,5 yıllığına gözden kaybolduğu bir dünyada yaşadığınızı düşünün. Dünya’mızdan yaklaşık 10.000 ışık yılı uzaklıktaki isimsiz bir ikili yıldız sisteminde yaşamak işte böyle olurdu.
Bilimfili.com’un, Vanderbilt Üniversitesi’nin internet sitesinde yayımlanan haberden aktardığına göre, sistem en uzun yıldızsal tutulma süresi rekorunu kırmış durumda. Sistemin sıradışı özelliklerinin keşfinin anlatıldığı makale Astronomical Journal dergisi tarafından yayımlanacak.
Önceki rekoru ikiye katladı
Makalenin baş yazarı Joey Rodriguez şöyle anlatıyor: “Bu en uzun süreli yıldızsal tutulma (İng. stellar eclipse) ve tutulma yapan bir ikilide şimdiye dek gözlenmiş en uzun yörünge.” Rekor daha önce Epsilon Aurigae adı verilen dev yıldızdaydı. Epsilon Aurigae yoldaşı tarafından her 27 yılda bir 640 ile 730 gün arasında değişen sürelerle tutulmaya uğruyordu. “Epsilon Aurigae Dünya’dan yaklaşık 2.200 ışık yılı uzakta bulunuyor. Yani bize çok daha yakın ve daha parlak; dolayısıyla gökbilimciler tarafından yoğun biçimde incelenebildi,” diyor Rodriguez. En yaygın kabul gören açıklama, Epsilon Aurigae sisteminin kalın bir toz ve gaz diskine gömülü halde bulunan ve Güneş’ten biraz daha büyük olan normal bir yıldızın çevresinde dolanan bir sarı dev yıldızdan oluştuğu yönünde.
Gökbilimcilerin en büyük sorunu “zaman”
“Gökbilimdeki en büyük güçlüklerden biri, en önemli olaylar astronomik zaman dilimlerinde gerçekleşirken, gökbilimcilerin genellikle çok daha kısa insan ölçeklerindeki zaman aralıklarıyla sınırlanmasıdır. Bu kez nadir bir fırsat ele geçirdik ve onlarca yıl süren bu olayı inceleyebiliyoruz. Bizim için, her yıldız sisteminin yaşamını tamamlarken ortaya çıkan gezegensel yapı taşlarını yıldızların etrafında incelemek için bir pencere açılmış gibi oldu,” diyor ekipten Prof. Keivan Stassun.
Teleskoplar yetersiz
Tutulmalar arasında 69 yıllık bir süre olması için iki yıldızın birbirlerinden çok uzakta dolanmakta olduklarını hesaplayan gökbilimciler, bunun 20 astronomik birim yani yaklaşık olarak Güneş ile Uranüs arası mesafe kadar olabileceğini tahmin ediyor. “Şu anda elimizdeki en güçlü teleskoplar bile bu iki nesneyi ayıramaz. Umuyoruz ki, 2080 yılında gerçekleşecek bir sonraki tutulmaya kadar, teknolojik gelişmeler sayesinde onları gözlemleyebilir hale geliriz,” diyor Rodriguez.
karar.com