Yaklaşık 35 yıllık dostumdu. Hüseyin Şengörür asıl ismiydi ancak Selim Gündüzalp adıyla yazılarını kaleme alırdı. İman hizmetinde hep heyecanlı her zaman gayretli ve enerji doluydu. Zafer adlı cıvıl cıvıl dergiyi 40 yıldır bıkmadan usanmadan çıkarıyordu. İslam’a, Kur’an’a, iman hakikatlerine âşıktı. Bütün vaktini insanlara, özellikle gençlere Hakk’ı anlatmakla geçirirdi.
Son yıllarda TRT 1’in Ramazan programlarının vazgeçilmez ismi olmuştu. Severek, büyük bir mutlulukla, ikamet ettiği Adapazarı’ndan İstanbul’a gelirdi. Onu dinlediğinizde sohbetin nasıl aktığını bilemez, zamanın nasıl geçtiğini anlayamazdınız. Sağlam argümanlarla, usta bir mantık dokusuyla iman ve İslam’ı anlatırdı.
Bazen gece arar, “Sefa abi aklıma şöyle bir konu geldi, sana ne uyar bilsen. Dokümanları gönderiyorum, bu konuda yazmalısın” derdi. Onun düşündüğü hep hakikatlerdi.
Yazıları genelde ölüm nasihatine aitti. Ölüm anını aynı Mevlana Hazretleri gibi “En sevgiliye kavuşma günü” olarak görür, “Ölümse gülümse” derdi.
Peygamber Efendimizin (sav) vefat ettiği yaşta Rabbim yanına aldı. Mekânı cennet olsun.