Hutuvât-ı sitte’den
131. Bir kafirin her bir sıfatı kafir olmak ve küfründen neş’et etmek lazım olmadığından, islamın eski ve mütecaviz bir düşmanını def’ için bir kafir muavenet elini uzatsa, kabul etmek islamiyete hizmettir.
132. Vesilelerde niyetin tesiri azdır, maksadın hakikatını tağyir etmez. Çünkü maksud, vesilenin vücuduna terettüb eder, içindeki niyete bakmaz.
133. Hile ve fitne perde altında kaldıkça tesir eder. Zahire çıkmakla iflas eder, kuvveti söner.
Rumûzât ‘dan
134. Herkes kendi mesleğine hüve hakkun demeli, hüve’l-hakk dememeli.
135. Sıfat-ı kelam’dan gelen evamir-i teşriyeye karşı itaat ve isyan olduğu gibi, sıfat-ı irade’den gelen evamir-i tekviniyeye karşı da itaat ve isyan vardır. Evvelkide mükafat ve mücazat galiben ahirette olur, ikincisinde ağlebi dünyada olur.
136. Sabrın mükafatı zaferdir.
137. Ataletin mücazatı sefalettir.
138. Sa’ ve sebatın sevabı, servet ve galebedir.
139. Bir müslim, her sıfatı müslüman olmak lazım gelmediği gibi, bir kafirin her bir sıfatı kafir olmak ve küfürden neş’et etmek lazım değildir.
140. İttihad cehl ile olmaz. itihad, imtizac-ı efkardır; imtizac-ı efkar ma’rifetin şuaıyla olur.
141. Cumhur-u avâma müteveccih olan bir fikir bir kudsiyet almaz ise söner.
[table id=174 /]