Nokta risalesi’nden 34. İnsan fıtraten mükerrem olduğu için hakkı arıyor. Bazen batıl eline gelir, hak zannederek koynunda saklar. 35. Her şey, her şeyle bağlıdır. Bir şey her şeysiz yapılmaz. Bir şeyi halkeden her şeyi halketmiştir. 36. Şeriat-ı ilahiye ikidir: a. Sıfat-ı kelamdan gelen bir şeriattır ki, beşerin ef’al-i ihtiyariyesini tanzim eder. b. Sıfat-ı iradeden gelen ve evâmir-i tekviniye tesmiye edilen şeriat-ı fıtriyedir ki, bütün kâinatta câri olan kavanin-i adatullahın muhassalasından ibarettir. 37. Kur’an’ın arşına çıkmak için dört vesile vardır: ilham, tâlim, tasfiye, nazar-ı fikri. 38. Mevhum bir şey hakikat-ı hariciyeye mebde’ olamaz. 39. Şu fıtrattaki incizab ve cezbe, bir hakikat-ı câzibedarın cezbiyledir. 40. Maddenin tasağğuru nispetinde âsâr-ı hayat, nur-u ruh tezayüd eder, teşeddüd eder. 41. Âlem-i mülk ve şehadet, âlem-i melekut ve ervah üstünde tenteneli bir perdedir. 42. Hayat, kesrette bir çeşit tecelli-i vahdettir. 43. Adem-i rü’yet, adem-i vücuda delalet etmez. 44. Melâike bir ümmettir ki, sıfat-ı iradeden gelen şeriat-ı tekviniyenin hamelesi ve mümessili ve mütemessilidirler. 45. Merâtibin vücudu ezdâdın tedahülüyledir. 46. Her şeyin bir nokta-i kemali var. Ve o noktaya bir meyli var. |