Johannesburg Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Gökhan Kahraman, “Türkçeyi en doğru ve güvenilir yollarla Güney Afrikalılara öğretiyoruz.” dedi.
Johannesburg Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Gökhan Kahraman, “Türkçeyi en doğru ve güvenilir yollarla Güney Afrikalılara öğretiyoruz.” dedi.
Kahraman, AA muhabirine yaptığı açıklamada Güney Afrika’da Türkçe eğitim faaliyetlerini 7 ay önce başladıklarını belirterek “Johannesburg’da ilk kültür merkezimizi açtık. Enstitümüzde haftanın belirli günleri Güney Afrikalı öğrencilerimize eğitim veriyoruz. 7’den 74 yaşına kadar 41 öğrencimiz var.” ifadelerini kullandı.
Güney Afrika’nın Afrika kıtasında önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Kahraman, “Güney Afrika ile tarihi derinliğimiz, 1863’te Osmanlı Sultanı ve Halifesi Abdulaziz tarafından Cape Town Müslümanlarının talebi üzerine gönderilen Ebubekir Efendi ile başladı. Yunus Emre Enstitüsü olarak yakında tarihi mirasımızın başlangıcı olan Cape Town’da da bir kültür merkezi açacağız.” diye konuştu.
Johannesburg Yunus Emre Enstitüsünün bu ülkedeki faaliyetleri hakkında bilgi veren Kahraman, “Enstitümüzde başta Türkçe kursu olmak üzere birçok faaliyette bulunuyoruz. Sanat atölyemizde ebru, kaligrafi, tezhip gibi Türk el sanatları kursları vererek Güney Afrikalıları Türk kültürüne daha da yakınlaştırmayı amaçlıyoruz.” dedi.
Türkiye’yi daha etkili tanıtmak için konferans, seminer ve akademik programlar yapacaklarını belirten Kahraman, “Çalışmalarımızla Güney Afrika ile tarihi bağlarımızı daha da kuvvetlendireceğiz.” ifadelerini kullandı.
“11 resmi dili olan Güney Afrika’da Türkçe öğretiyoruz”
Kahraman, “11 resmi dili olan Güney Afrika’da Türkçe öğretiyoruz. Apartheid döneminde Güney Afrikalılar dillerini kullanmada yoğun baskı görmüş, bu nedenden dil öğrenmeye karşı büyük bir ilgi var.” dedi.
Güney Afrika ile eğitim alanındaki ilişkilerin Osmanlı döneminde başladığını anımsatan Kahraman, “Osmanlı döneminde Güney Afrika’ya gönderilen İslam alimi Ebubekir Efendi, aslında müderris, öğretmen ve kendini bölgede sevdirerek ilk eğitim faaliyetlerine başlatan kişidir. Çok güzel eğitim faaliyetleri yapıyor. Hatta ilk kız mektebini bölgede açıyor. O dönemde yanlış bilinen İslam anlayışının doğrusunu Güney Afrikalılara anlatıyor.” diye konuştu.
Kahraman, Türkiye’nin Afrika kıtasındaki insani yardım faaliyetlerinin Güney Afrika’da büyük yankı bulduğunu belirterek “Ülkede Türklere büyük bir saygı ve muhabbet besleniyor.” ifadelerini kullandı. Kahraman, şunları söyledi:
“Türkler ile Güney Afrikalılar, tarihin her döneminde beraberdi. Trablusgarp Harbi sırasında Osmanlı’nın yanında İtalyanlar’a karşı savaşmak isteyen Güney Afrikalıları görüyoruz. Türkler ve Güney Afrikalılar, Milli Mücadele sürecinden bu yana herhangi bir çıkar, gaye gütmeden birbiri ile ilişki halinde olmuştur. Afrika’nın birçok bölgesinde Türk dediğimiz zaman emperyalistler gibi bölge insanlarını sömürmeyeceğinizi bildikleri için sizi bağırlarına basarlar. İslam medeniyetinden geliyorsunuzdur. Medeniyetinizde kesinlikle sömürgecilik yoktur ve insanları insan olduğu için sevme kültüründen geldiğiniz için böyle bir gönülden gönüle bağ vardır. Özellikle Türkiye’den buraya gelen yatırımcılar is adamları yada herhangi bir vesileyle buraya gelen insanların tecrübelerinde de bunu görüyoruz.”