Putin’le ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yanı başımızda Suriye’de yükselen çocuk feryatlarına nasıl duyarsız kalabiliriz?” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Ekonomik anlaşmalarla ilgili konuşan Erdoğan, “Domates dışında bütün konularda gıdada, konfeksiyonda, tekstilde arkadaşlarımız mutabık kaldılar. Türk domatesinin Rus pazarında olmasını isteriz. Normalleşme sürecinin ötesine geçiyoruz. Yeni bir süreç başlıyor, hayırlı olsun” dedi.
“Bugün atılması gereken adımlar konusunda istişarelerimizi yaptık. Aldığımız kararları ve yapılanları tekrar gözden geçirme fırsatını bulduk” diyen Erdoğan, “Suriye’deki kriz başta olmak üzere bölgesel sorunları da ele aldık. Benim çok sevdiğim bir Rus atasözü var: Kimin neresi ağrıyorsa, onunla ilgili konuşur diye. Ülkelerimiz için der Suriye 6 yıldır kanayan bir yara” dedi.
“Suriye’yle 911 km sınırı olan aynı kumaştan kesilmiş bir ülkeyiz” diyen Erdoğan, “Yanı başımızda yükselen çocuk feryatlarına nasıl duyarsız kalabiliriz? Kimyasal ve konvansiyonel silahlarla katledilmesine nasıl gözlerimizi kapatabiliriz? Bu acılardan kopup gelen 3 milyon insan bizim topraklarımızda yaşam mücadelesi veriyor” diye konuştu.
“PUTİN DE BU DRAMA SON VERMEYİ ARZU EDİYOR”
“Dostum Putin de bu drama son vermeyi samimi bir şekilde arzu ediyor. Türkiye-Rusya-İran garantörlüğnüde uygulanan çatışmasızlık, siyasi çözüm çalışmalarının başarıya ulaşması için fırsat penceresi oluşmuştur” diyen Erdoğan, “Astana görüşmeleri sayesinde ateşkesin tahkim edilmesi hedefine bir an önce ulaşmaya çalışıyoruz. Bazı çevreler tüm enerjilerini süreci sabote etmeye harcıyor” dedi.
“TEMEL ÖNCELİK SURİYE’DE AKAN KANIN DURDURULMASI”
“Bunun en bariz örneği Han Şeyhun’daki kimyasal saldırıdır” diyen Erdoğan, “Bu saldırıların sorumluların cezalandırılmasının son derece önemli olduğu konusunda hem fikir olduğumuzu gördük. Rusya’yla eş güdüm halinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. En temel öncelik Suriye’de akan kanın durdurulması, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasıdır” diye konuştu.