SGK Başkanı Bağlı, Türkiye’nin hem sunduğu hizmet, hem bu hizmete erişilebilirliğin kolaylığı hem de kapsam ve maliyet bakımından Genel Sağlık Sigortası’nda dünya markası olduğunu söyledi.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Mehmet Selim Bağlı, Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulamasının 2008 yılında 5510 Sayılı Kanun ile yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Vatandaşların GSS uygulamasından daha etkin yararlanması ve GSS’yi daha iyi anlayabilmesi için 1 Nisan’dan itibaren birtakım düzenlemelere gidildiğini belirten Mehmet Selim Bağlı, yeni GSS sistemiyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Bizim eski Genel Sağlık Sigortası, yani 1 Nisan öncesi uygulamada 3-4 tane ayrı ayrı kategori vardı. Gelir testi zorunlu kılınıyordu. Dolayısıyla herhangi bir sigortası olmayan ya da bakmakla yükümlü statüsü olmayan vatandaşların sağlık hizmetine erişiminde bazı problemler olduğu tespit edildi. Şimdi tekli bir prim sistemine geçtik, eskiden G1, G2, G3 şeklinde tasnif yapıyorduk. Prim oranı yüksekti, 12 düzeyinde bir prim oranı mevcuttu. Yüzde 3 prim kazanç üzerinden bir prim oranına geçildi ve çok basit bir sistem getirildi. Vatandaşlarımız 53 lira 33 kuruş ödeyerek, gelir testine girmeksizin GSS kapsamına girmiş oluyor.”
Eski borçlar da 53,33 liradan hesaplanacak
Dünyanın hiçbir ülkesinde ödenebilirlik açısından 53,33 liraya bir GSS sisteminin olmadığını vurgulayan Bağlı, “Hiçbir sosyal güvencesi olamayan ve gelir durumu yetersiz vatandaşlarımız 53,33 lirayı ödemeleri halinde, üniversite hastanelerinden özel hastanelere kadar tüm sağlık hizmetlerinden herkes gibi yararlanabiliyor.” diye konuştu.
SGK Başkanı Bağlı, GSS prim borcu olanların geçmişe dönük borçlarının da 53,33 lira üzerinden hesaplanacağını belirterek, bunun da yeni sisteminin avantajlarından biri olduğunu söyledi.
Türkiye’nin GSS uygulamasında kısa sürede önemli bir tecrübe ve birikime sahip olduğunu ifade eden Mehmet Selim Bağlı, şunları kaydetti:
“Hem kapsamı itibarıyla, hem sunduğu sağlık hizmetleri itibarıyla, malumunuz sosyal refah devletinin en iyi örnekleri İskandinav ülkeleriydi. 90’lı yıllara kadar hep örnek gösterilirdi. Ne mutlu ki ülke olarak yaptığımız reformlar ve hayata geçirdiğimiz uygulamalarla bu konuda önemli bir noktaya geldik. Türkiye, hem sunduğu hizmet, hem bu hizmete erişilebilirliğin kolaylığı hem de kapsam ve maliyet bakımından Genel Sağlık Sigortası’nda bugün bir dünya markasıdır. İddia ediyoruz, şu an Türkiye gibi ucuz ve kaliteli, kapsamı da bu kadar geniş genel sağlık hizmeti sunan ikinci bir ülke yok. Buna İskandinav ülkeleri de dahil.”