On binlerce kişiden topladığı paraların üzerine oturan, Mehmet Akif ve Said Nursî gibi ümmetin medar-i iftiharı şahsiyetlere dil uzatan ve İmam-ı Gazalî’ye Seyyid Kutub aleyhinde kitap yazdıran topluluk, şimdi Kutlu Doğum Haftası hakkında fitne üretmeye çalışıyor.
Yurt içinde ve dışında on binlerce kişiyi dolandırmak gibi bir rekoru elinde bulunduran bir topluluk, şimdi Kutlu Doğum Haftası ile ilgili olarak asılsız iddialar yaymak suretiyle yeni bir fitne kazanı kaynatmaya çalışıyor.
Kutlu Doğum Haftası, Resulullah’ı (s.a.v.) anma, anlama ve anlatma vesilesi olarak 30 yıla yakın bir zamandır resmî olarak kutlanıyor ve başta okullar olmak üzere çeşitli resmî kuruluşlar bu kutlamalara katılıyor. Bu haftanın Mevlid kandiliyle hiçbir ilgisinin bulunmadığı ve kandile bir alternatif olarak düşünülmediği konusunda ise bugüne kadar kamuoyu fazlasıyla bilgilendirilmiş bulunuyor.
Bununla birlikte, tıpkı Mevlid kandilinde ve daha başka mübarek gün ve gecelerde olduğu gibi, Kutlu Doğum Haftasında da mevzuun kudsiyetine münasip düşmeyen bazı münferit uygulamalar zaman zaman görülebiliyor.
Malûm topluluk, Bediüzzaman’ın “bir senede bir adamdan çıkan balgam veya rayiha-i kerîheyi bir defada çıkmış gibi göstermek” şeklinde tarif ettiği bir cerbeze ile, bu türden mevziî ve münferit vak’aları toplayarak Kutlu Doğum Haftasının bütününe mal ettikten başka, bir de bu haftanın özellikle teröristbaşı Fetullah Gülen’in doğum tarihine denk gelecek şekilde düzenlendiğini iddia ederek bugünlerde kutlanacak olan haftayı sabote etme teşebbüsünde bulundu.
Yıllar önce hayalî yüksek kârlar vaad ederek on binlerce insanın parasını topladıktan sonra onları ortada bırakan ve halen borçlarını ödemeye yanaşmayan malûm topluluk, bundan evvel de bir kısım medya şovcularını Bediüzzaman Said Nursî ve Risale-i Nur aleyhinde iddialarla öne sürerek bir başka fitne kazanını kaynatmaya çalışmıştı.
Aynı topluluk, millî şairimiz Mehmet Akif’e de çirkin yakıştırmalarda bulunan yayınlarının yanı sıra, Seyyid Kutub aleyhinde İmam-ı Gazalî’ye kitap yazdırmak gibi tarihte görülmedik bir maskaralığın altına da imza atmıştı.
Bu topluluğun kutsal kaynak muamelesine tâbi tuttuğu başlıca kitabı hakkında ise, “zihinleri teşviş edici ve okuyanları yanıltıcı mahiyette olduğuna” dair Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun ittifakla aldığı kararlar bulunuyor.
Mahut topluluğun bir kısım marifetlerine şu yazıda toplu bir şekilde göz atabilirsiniz:
http://www.yazarumitsimsek.com/bu-televizyon-sovcusunu-kim-kullaniyor/
Ümit Şimşek