Niğde’de, Anadolu Selçuklu Hükümdarı 4. Rukneddin Kılıçarslan’ın kızı Hüdavent Hatun tarafından ölümünden önce yaptırılan, yaklaşık yüz yıllık aradan sonra restore edilerek ziyarete açıldı.
Anadolu Selçuklu Hükümdarı 4. Rukneddin Kılıçarslan‘ın kızı Hüdavent Hatun‘un hayattayken yaptırdığı ve yaklaşık yüz yıldır kapıları kilitli olan 7 asırlık türbe, restore edilerek turizme kazandırıldı.
Türk mitolojisi ve İslam öncesi Türk ikonografisinin birçok unsurunu barındıran Niğde‘deki Hüdavent Hatun Türbesi, Selçukluların hükümdarlık sembolü olan çift başlı kartal, aslan, insan başlı huma kuşu gibi figürleriyle dikkati çekiyor.
Anadolu Selçuklularından kalan en önemli ve güzel yapılar arasında yer alan ve 1325 yılında yapımı tamamlanan 7 asırlık türbe, yaklaşık yüzyıl sonra ziyarete açıldı.
Niğde Kültür ve Turizm Müdürü Selçuk Hüseyin Demirtaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 hafta önce türbenin ziyarete açıldığını bildirdi.
“Bu türbe Türkiye’nin gerdanıdır”
Bu önemli tarihi eserin yanı sıra kentteki bazı türbelerin de yüzyılı aşkın bir süredir kapılarının ziyaretçilere kapalı olduğunu, bunun nedenini ise bilmediğini ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:
“Bu türbe bizim için ve Niğde turizmi açısından çok önemli. Kentteki türbelerin neden kapalı olduğunu bilmiyorum. Uzun süredir kapalıydı. Hüdavent Hatun Türbesi gibi Gündoğdu, Şerif Ali, Şah Süleyman ve Kesikbaş türbeleri de ziyarete kapalıydı. Bu türbelerin arasında yüzyıllık, yüz elli yıllık eserlerimiz var ama Hüdavent Hatun Türbesi 7 asırdır ayakta duruyor. Niğde’de 40-50 yıldır yaşayan birçok vatandaşımız bu türbenin içerisinde ne olduğunu bilmiyordu. Hem yerli vatandaşlarımız hem de yabancı turistlerimiz için turizme açtık. Ayrıca üniversitelerimizde bu türbeyle ilgili özel çalışan hocalarımız gelerek ziyaret ediyorlar. Bu türbenin açılmasında halkımız ziyadesiyle memnun oldu.”
Türbenin sanat tarihçilerinin göz bebeği olduğunu dile getiren Demirtaş, “İslam öncesi ve İslam sonrası kazanılmış figürler bu eserde aynı anda işlenmiş, bu açıdan çok önemli. Bir de bu türbenin eşi ve benzeri ülkemizde yok. Bu türbe Türkiye’nin gerdanıdır desek yeridir.” dedi.
“Türkiye’de eşi ve benzeri olmayan bir yapı”
Ömer Halis Demir Üniversitesi (ÖHÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ekiz ise Hüdavent Hatun Türbesi’nin, Türkiye ve Niğde’nin en önemli tarihi eserlerinden biri olduğunu vurguladı.
Hüdavent Hatun’un, 4. Rukneddin Kılıçarslan’ın kızı olduğunu ve dönemin Moğol hükümdarı Argun Han ile evlendiğini anlatan Ekiz, şu bilgileri aktardı:
“Argun Han öldükten sonra tekrar Anadolu’ya gelen Hüdavent Hatun, amcasının oğluyla dönemin hükümdarlığını ortaklaşa yürütmüştür. Anadolu’nun ilk kadın hükümdarı ya da ilk kadın valisi olarak adlandırabiliriz. Ölümünden çok öncesinde bu türbeyi yaptırmak için başlamış. Türbe, sekizgen bir kaidenin üzerinde, çok yüksek olmayan bir gövdeyle yükselmekte. İçeride kubbeyle örtülen türbe, dış tarafta da 16 dilimli bir piramidal külahla örtülmüştür. 1325 yılında yapıldığı kaynaklarda yazılıyor. Türbenin hem içerisindeki hem de dışarısındaki tezyinat (süsleme) bu eserin çok uzun bir süre içerisinde yavaş yavaş bir dantel gibi, sanki bir kadının elinin değdiğini de hissettirircesine işlenerek hem Türk mitolojisinin hem de İslam öncesi Türk ikonografisinin bir çok unsurunu üzerinde barındırıyor. Aynı zamanda Selçukluların hükümdarlık sembolü olan çift başlı kartal, aslan, insan başlı huma kuşu figürüyle cephe süslemeleri tamamlanmıştır. Günümüze kadar 705 yıl ayakta kalmıştır. “
Ekiz, türbenin, Anadolu Selçuklularından kalan eserler içerisinde Türkiye’de eşi ve benzeri olmayan bir yapı olduğunu sözlerine ekledi.