Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Önemli Şahıslar Kimdir ? Alfabetik sıralama
Baba Zünnun
Baba Zünnun, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Bozok’ta yaşayan alevilerdendi. Arazisini tespit ve vergilendirme konusunda kendisine haksızlık edildiği gerekçesiyle ayaklandı. 1526 yılının Ağustos ayında çevresine topladığı kuvvetlerle, Bozok sancakbeyi Mustafa Beyin konağını basan Baba Zünnun, Bozok kadısı Muslihiddin Efendi’yi öldürttü. Üzerine yollanan Karaman, Kayseri ve İçel beylerinden oluşan kuvvetleri, Kayseri’deki Kurşunlu Boğazı’nda yendi. İsyan, İçel ve Tokat arasındaki alana yayıldı. Malatya beyini de yenen Baba Zünnun, 26 Eylül 1516’da Adana Beyi Piri Bey komutasındaki birliklere Höyüklü’de yenildi ve öldürüldü.
Baki
Asıl adı Mahmut Abdülbaki olan divan şairi Baki, 1526 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Fatih Camii müezzinlerindendi. Çocukluğunda saraç çıraklığına devam ettiyse de okumak istediği için medreselere devam etmiş, eğitimini tamamladığında Müderris olmuştu. Kanuni Sultan Süleyman zamanında zekasıyla fark edilmiş ve saraya girmiştir. Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümünden sonra da, İkinci Selim ve Sultan Üçüncü Murat zamanlarında, Mekke ve İstanbul kadılığı görevlerini yürütmüştür.
Kazaskerlik de yapan Baki, Sultan Üçüncü Murad zamanında sürgüne gönderildiyse de bir süre sonra affedilerek yine İstanbul’da önemli makamlara getirilmiştir. Mevahibi Ledünniye, Fezaili Cihat gibi eserler vermiş ayrıca tercümeler yapmıştır.
Baki’nin gazellerinden; “Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş.” sözü dilimize yerleşmiştir.
Bala Hatun
Osman Gazi’nin hanımı, Aladdin Paşanın annesi, Şeyh Edebali’nin kızıdır. Bazı kaynaklarda adı Rabia Hatun olarak da geçer.
Balı Paşa
Balı Paşa, 16. Yüzyıl başlarında yaşamış Türk kahramanlarındandır. Macaristan Savaşlarında Kanuni Sultan Süleyman ile birlikte savaşmış ve pek çok yararlılık göstermiştir. Belgrad’ın fethinden sonra oraya muhafız olmuştur. Daha sonra Budin valisi olan Balı Paşa, 1543 yılında Budin’de ölmüştür.
Baltacı Mehmed Paşa
Baltacı Mehmed Paşa, Osmancık’ta doğdu. Genç yaşta ilim merakı ile Trablus, Tunus ve Cezayir’e kadar gitti. Daha sonra İstanbul’a döndü ve akrabalarından Hacı Sefer Ağa vasıtası ile saraya girdi. Burada önce baltacı oldu. Güzel sesli olduğundan musikiye heveslendi ve müezzin olup “Mehmed Halife” namını kazandı. Katipliğe heveslenen Baltacı Mehmed Paşa, yazıcılığa ve 1703 Aralık ayında mirahurluğa tayin edildi.
1704 yılının Kasım ayında kaptan-ı derya, 21 Aralık 1704’te de sadrazam oldu. 3 Mayıs 1706’ta azledilip Sakız’a sürüldü. Daha sonra Erzurum valiliğine ve Sakız muhafızlığına getirildi. Düzenbaz bir kişiliği olduğundan dolayı, gittiği yerlere kısa sürede hile ve aldatmaca da geliyordu. 1709 yılının Ocak ayında Halep valiliğine atanan Baltacı Mehmed Paşa, 18 Ağustos 1710’da tekrar sadrazam oldu.
Serdar-ı Ekrem olarak Rus seferine çıktı. Prut Savaşı sırasında, Deli Petro’nun etrafını sarmışken, Çariçe Birinci Katarina’nın araya girmesi üzerine barışı kabul etti. Dönüşte azledilerek (Kasım 1711) önce Midilli’ye, daha sonra ise Limni adasına sürüldü. 1712 yılında Limni adasında vefat ettiğinde 50 yaşındaydı.
Barbaros Hayreddin Paşa
Barbaros Hayreddin Paşa, 1478 yılı civarlarında Midilli’de doğdu. Aslen Vardar yenicesinden olan babası Yakup Ağa, bir Osmanlı sipahisiydi ve 1461 yılında Midilli’nin fethi sırasında Fatih Sultan Mehmed ile birlikteydi. Asıl adı Hızır olduğu halde Barbaros ve Hayreddin lakaplarıyla tanınır. Batılılar havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı, ağabeyi Oruç’a verdikleri “Barbarossa” adını daha sonra Hızır içinde kullandıklarından Barbaros diye tanınmış, Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim takmıştır.
Barbaros Hayreddin Paşa, kardeşleri İlyas ve Oruç ile beraber birçok deniz savaşında bulundu. Diğer kardeşi İshak ise Midilli’de kaldı. Barbaros Hayreddin Paşa, Cezayir seferine Oruç Reis ile birlikte çıktı. Cezayir’in fethedilmesinden sonra Oruç Reis, Cezayir’e Bey oldu. Barbaros Hayreedin Paşa, İshak ve Oruç Reis’ler şehit olunca Cezayir Beyliği’ne atandı. Beylerbeyi ünvanını alan Barbaros Hayreddin Paşa, İstanbul’a gelip 1534 yılında Kaptan-ı Derya oldu.
Bir çok zafer kazanan Barbaros, Avrupa’da nam saldı. Avrupalılar çocuklarını Barbaros geliyor diye korkutur hale geldiler. 5 Temmuz 1546 tarihinde vefat eden Barbaros Hayreddin Paşa, sağlığında Beşiktaş’ta yaptırdığı medresenin yanındaki türbesine defnedildi. Onun ölümü için “Mate reisü’l-bahr-Denizin reisi öldü” denildi. Barbaros Hayreddin Paşa zamanında Osmanlı denizciliği gücünün zirvesine ulaşmış, onun mektebinde yetişen değerli denizciler ve teşkilatlı tersane sayesinde bu güç varlığını bir süre daha devam ettirmiştir.
Barbaros Hayreddin Paşa, alim ve cesur bir komutandı. İri yapılı ve kumral tenliydi. Saçı, sakalı, kaşları ve kirpikleri çok gürdü. Ömrü denizlerde geçtiğinden Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi Akdeniz dillerini çok iyi bilirdi. Çinili Hamam kendisine aittir. Oğulları Mehmed Paşa, Hasan Paşa ve Vali Paşa’dır.
Baron De Tott
François Baron de Tott, Türkiye’ye iltica eden, daha sonra Bercsenyi hafif süvari tümeniyle Fransa’ya giden ve orada baronluğa yükseltilen bir Macar asilzadesinin oğludur. 17 Ağustos 1733’te Fransa’nın Chamigny köyünde doğdu. Genç yaşta babasının bulunduğu tümene katılarak, 1754’te teğmen oldu.
Baron de Tott, Fransa hükümeti tarafından, Osmanlı Devleti nezdine elçi tayin edilen eniştesi Vergennes’in sekreteri sıfatıyla, 1755’te İstanbul’a geldi. Asıl görevi Türkçe öğrenmek, Osmanlı İmparatorluğu’nun durumunu incelemek ve özellikle Kırım ile ilgili bilgi toplamaktı. 1763’te Paris’e döndü. 1766’da Fransa hükümeti tarafından İsviçre’ye gönderildi. 1767 yılında ise Kırım hakkında incelemelerde bulunmak ve Tatarları Ruslara karşı kışkırtmak amacı ile Kırım konsolosu tayin edildi.
1768 yılında çıkan Osmanlı-Rus Savaşı’nda önemli rol oynadı. Bir süre sonra Kırımdan ayrılarak İstanbul’a gelen Baron de Tott, Osmanlı hükümeti tarafından, Çanakkale’yi zorlayan Rus donanmasına karşı Boğazı korumakla görevlendirildi. Humbaracı Ahmed Paşa’nın izinde yürüyerek Osmanlı ordusunda bazı yenilikler gerçekleştirmeye çalıştı. Yeni toplar döktürdü. Sürat topçuları ocağını kurdurdu. Boğazda kaleler inşa ettirdi ve Haliç’te bir Hendesehane açtırdı.
İskenderiye, Halep, İzmir, Selanik ve Tunus başta olmak üzere bütün Akdeniz sahillerini dolaştı ve Süveyş kanalının açılması konusunda incelemelerde bulundu. Hatıralarını 4 ciltlik bir kitapta toplayan Baron de Tott, Fransız İhtilalinden sonra gittiği İsviçre’den Macaristan’a döndü ve 24 Eylül 1793’te burada öldü.
Bathary (Erdel Beyi)
(1533 – 1586) Erdel (Transilvanya) prensi olup Sultan Üçüncü Murad zamanında Osmanlıların himayesiyle Lehistan Kralı olmuştur. Eski bir macar ailesine mensuptur. Bathary Avusturya’ ya karşı zaferler kazanmış ve Vilna Darülfünununu kurmuştur. Mert, doğru ve çalışkan birisi olarak tanınmıştır. Kardeşi “Kristof Bathary” Erdel prensliğinde ona halef olmuş ve Osmanlılarla etmiştir.
Bellini
Gentile Bellini, 1429 yılında İtalya’da doğdu. Kardeşi Giovanni Bellini’den ve ressam olan babasından resim yapmayı öğrendi. 1479 yılında Fatih Sultan Mehmed’in portresini yapmak için İstanbul’a davet edildi. Babasının etkisinde kalarak tablolar yaptı.
Başlıca özelliği kesin ve belirli çizgiler olan sanatçının önemli resimleri “Fatih Sultan Mehmed portresi”, “San Marco Alanında duruşma”, “San Lorenza Köprüsünde Mucize” ve “Pietro de Ludovici’nin iyileşmesi” adlı tablolarında Venedik’in o zamanki görünümlerini vermiştir. Ölümüyle yarım kalan son tablosu “San Marco’nun İskenderiye’de Dua Edişi”, kardeşi Giovanni tarafından tamamlanmıştır.
Börklüce Mustafa
Simavna Kadısı Şeyh Bedrettin’in askeri işlerinden sorumluydu. Sultan İkinci Murad döneminde, Şeyh Bedrettin’le birlikte ayaklanan Börklüce Mustafa, Bayezid Paşa tarafından öldürüldü.
Alfabetik sırlama ile Osmanlıda önemli kişiler harfli önemli kişiler
A | |||||||||
Kaynak: Forum Gerçek