Nurdanhaber – Haber Merkezi

Milli Eğitim Eskisi Gibi Olmamalı!

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM;

HANİ Cumhurbaşkanı’nın meşhur sözü var ya!: “Bundan sonra hiçbir şey darbe öncesi gibi olmayacak.” Çünkü Türkiye her alanda çok tahribat gördü. Özellikle din alanında. Dinler Arası Diyalog’cular başlangıçta gizlilik prensibiyle, PDY’ye (Paralel Din Yapılanması’na) başladılar. TSK, Emniyet, Yargının yanında; geniş anlamda Milli Eğitim Bakanlığı’na da sızdılar. Etkili oldukları komisyonlardaki özellikle Din Kültürü dersi müfredatlarına Ilımlı İslam, Dinler Arası Diyalog sapıklığı da girdi.

Sinsi örgüt din tahribatından da çekinmedi. Halkımızın bilgi yetersizliğini istismar ederek İslam akidesini değiştirmeye kalktı. Ders kitapları yanlışlıklarla doldu.

Yeni öğretim yılına girilirken bunlar ders kitaplarından ayıklanmalı. İslam dini genç dimağlara kaynaklarından doğru olarak öğretilmeli. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki Din Eğitimi Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat Fakülteleri birlikte çalışmalıdır.

Din hayatın merkezindedir. İslam’ın doğru öğretilmesi zorunluluktur. Sapık zihniyet 50 senedir Batılı normlara ulaşmayı amaçladı. İslami değerleri kullandı. Toplumu çıkmazın eşiğine getirdi. Bundan sonra darbe kalkışmasını yaşamamış gibi davranamayız. “Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz.”

İki üniversitelinin bilgi eksikliğinden kaynaklanan bunalımı şöyle: “Bir ilahiyat öğrencisiyim. Ne Arapça’dan zevk alıyorum, ne de Osmanlıca’dan! Bir Edebiyat öğrencisiyim. Ne Fuzû li’yi okumak zevk veriyor; ne Baki, ne de Nedim’in aşk manzumeleri. Yahya Kemal’i bile anlayamıyorum. Eski alfabeyi gördükçe hummaya tutulmuş gibi kaçıyorum.”

İSLAM DOĞRU ÖĞRETİLMELİ

DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez Dinler Arası Diyalog’un olamayacağını açıklamıştı: “Dinler, birbirine dönüştürülemez; birbirine karıştırılarak diyalog olmaz.” (Astana, Mayıs, 2012) PDY çetesi bu olmaması gerekeni yaptı. Hem de okul müfredatlarına varıncaya kadar.

2002’de MEB tarafından hazırlanan 5. Sınıf Din Kültürü kitabında Kelime-yi Tevhid anlatılırken “Muhammed’ür Rasülüllah” bölümü çıkarılmış. 2006 yılı 5. Sınıf kitabından ise Fatiha Suresi’nin son ayetindeki, “Bizi gazaba uğrayan, sapıklığa düşenlerin yolundan uzaklaştır” bölümü sansür edilmiş. Çünkü Hadis-i Şerif’e göre, “gazaba uğrayanlar” Yahudiler; “sapıklığa düşenler” ise Hıristiyanlardır. Hükmü kaldırılmış dinlerin mensuplarını memnun etmek adına bu bölüm yazılmamış.

Aynı kitapta Bakara Suresi son ayetindeki, “Yarabbi! Bize kâfirlere karşı yardım et” kısmı çıkarılmış.

İslam ilâhi kaynaklıdır. Sahibi Allah’tır. İslam’dan ne bir kelime çıkarılabilir; ne de eklenebilir. Allah tastamam bir din gönderdi. Ne eksiği var, ne de fazlası. İslam öğrenilir ve ona uyulur. Hiç kimse dine müdahale edemez. İslam’a uyan dünya ve ahiret saadetine kavuşur; uymayan cezasını çeker. Herkes tercihinde serbesttir.

Bazı Türkçe kitaplarında Yunan tanrısı Zeus öğretilerine de (Meraklı Pandora ve Konuşan Sandık hikâyesi) yer verildi. Tahrifler o noktaya gelmişti ki, müftülük de yapan CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, 5. 1. 2006’da, TBMM’deki açıklamasında sert eleştiriler yapmıştı: “AKP dinin genleriyle oynuyor. Hz. Muhammed’siz İslam, İslam olmaz.”

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

15 TEMMUZ’DAN DERS ALMALI

BENZER yanlışlıklar o kadar çok ki! Eğitimimiz, Vatikan Projesi olan IIımlı İslam ve Dinler Arası Diyalog fitnesinden acilen arındırılmalı. Devletin yeniden yapılandırıldığı gibi; Milli Eğitimimiz de yeniden yapılandırılmalı; eğitim sistemimiz yeni baştan dizayn edilmelidir!

FETÖ çetesi, hem dini, hem de devleti hedef aldı. 1966’da başlatılan Dinler Arası Diyalog projesi, başlangıçta PDY (Paralel Din Yapılanması) iken; 1980’li yıllarda devleti de içine almış, PDY (Paralel Devlet Yapılanması) olmuştur.

Mevcut eğitim sistemi, kaynaklarına bağlı kalarak İslam’ı doğru olarak öğretememektedir. TV’lerin halkla yaptıkları anketlere verilen cevaplar insanı hayal kırıklığına düşürüyor. Mesela bir vatandaşımız cevabında, “Kâbe’nin Konya’da olduğunu” söylemişti. Her gün 5 vakit namazda okuduğumuz Fatiha Suresi’nin Türkçe mealini yüzde kaç kişi söyleyebilir, dersiniz

Son darbe girişimi, İslamiyet konusundaki yetersizliğimizi gözümüzün içine sokmuştur. Yoksa bu kadar insan din adına senelerce nasıl aldatılabilir Bunu dikkate alarak müfredat yeniden düzenlenmeli; ders kitapları doğruları öğretecek şekilde hazırlanmalıdır. Öğretmenlerimiz,  hocalarımız bu anlayışla yetiştirilmelidir.

Eğitim konusundaki ciddi önerileriyle tanınan ÖĞDER’in eski Genel Başkanı İsmail Hakkı Akkiraz 26. 5. 2013’te Kocaeli’nde yaptığı konuşmada, “Maneviyatçı eğitime geçilmeli” diyerek eğitimde milliliğe uyulmasını vurgulamıştı:

“Ülkemizde yürütülen eğitim milli değil, gayrı millidir, Batıcı’dır. Temiz fıtrata karşı ifsat merkezlidir. Batı kökten reddedilmelidir. Ahlak ve maneviyat esas alınmalı; Kur’an merkezli eğitim yapılmalıdır.”

Yazan: Şakir Tarım

Kaynak: Milli Gazete

Resimler: Nurdanhaber.com

* Bu yazıdaki görüşler yazarına aittir. Nurdanhaber yönetiminin yayın politikasını ifade etmeyebilir.